Coşkun Aral'dan “Annemin Yemekleri” Kitabı…
Anadolu’nun pek çok bölgesine ait birbirinden lezzetli yöresel yemek, “Annemin Yemekleri” kitabı ile hayat buldu. Hotpoint-Ariston’un desteği ile Gazeteci-Yazar Coşkun Aral tarafından hazırlanan “Annemin Yemekleri”nde Karadeniz’den Ege’ye, Güneydoğu’dan Orta Anadolu’ya kadar yedi bölgenin lezzetleri, Aral’ın annesi Nilüfer Aral’ın tarifleri ile anlatılıyor.
Tarih boyunca pek çok uygarlığa ev sahipliği yapan Anadolu’nun lezzet zenginliği Coşkun Aral’ın “Annemin Yemekleri” kitabı ile geçmişten geleceğe taşındı. Hotpoint-Ariston’un desteği ile hazırlanan “Annemin Yemekleri” kitabında Anadolu’nun pek çok bölgesine ait yöresel lezzet, Aral’ın annesi Nilüfer Aral’ın özel tarifleri ve Coşkun Aral’ın fotoğrafları ile hayat buldu.
Anadolu’da Lezzet Yolculuğu…
Zenginliği, çeşitliliği ve farklı pişirme teknikleriyle ayrı bir yeri ve önemi olan Türk mutfağının en özel lezzetlerinin yer aldığı “Annemin Yemekleri” kitabı lezzetseverleri şehirden şehre, Anadolu’ya bir yolculuğa çıkarıyor. Bu toprakların pek çok köşesinden izler taşıyan en özel lezzetlere yer verilen kitapta, çorbalardan et ve sebze yemeklerine hamur işlerinden tatlıya kadar 37 yemek tarifi, Coşkun Aral’ın fotoğrafları ve kısa hikayeleri ile birlikte anlatılıyor. Anadolu’nun bereketi, annelerin emeği ve unutulmaya yüz tutmuş lezzetleri yansıtan “Annemin Yemekleri” kitabı www.hotpoint-ariston.com.tr ve www.haberci.com sitelerine iletişim bilgilerini bırakan herkesin adresine ücretsiz olarak ulaştırılacak.
Kalabalık aile sofralarında yenen yemeklerin tadı hep başka olmuştur. İnsan hayatı boyunca çocukken yakaladığı ve belleğine hapsettiği lezzetleri arar, durur. Annenin elinden hazırlanan yemeklerin tadını tuzunu öyle kolay kolay bulamaz kimse, annesinin mutfağının dışında bir yerlerde.
İşte bu kitap, bahsettiğimiz arayışın ürünü… Yaşam kültürümüzün değişmesi ile birlikte unuttuğumuz birçok özel tat, Coşkun Aral tarafından hazırlanan “Annemin Yemekleri” kitabıyla geçmişten geleceğe taşınmak üzere bir araya geldi…
Tarih boyunca pek çok uygarlığa ev sahipliği yapan Anadolu coğrafyasının her medeniyetten izler taşıyan enfes lezzetleri, Anadolu kadını sayesinde kuşaktan kuşağa sofralarımıza taşındı. Coşkun Aral’ın annesi Nilüfer Aral ve adını sayamadığımız pek çok annenin leziz tarifleri, unutulmaması için Coşkun Aral’ın fotoğrafları ile birlikte “Annemin Yemekleri” kitabında yeniden hayat buldu.
Zenginliği, çeşitliliği ve değişik pişirme yöntemleri ile Türk mutfağını dünya mutfakları arasında farklı bir yere oturtan geleneksel lezzetler, Karadeniz’den Bursa’ya, Siirt’ten İzmir’e kadar Anadolu mutfağının farklı bölgelerinden seçildi. Hotpoint-Ariston’un desteği ile hazırlanarak Anadolu’nun bin bir bereketi, annelerimizin emeği ve sevgisini yansıtan “Annemin Yemekleri” kitabı, mutfağınızdaki lezzetler sarmalına unutulmaya yüz tutan kokuları de katmaya hazırlanıyor.
Siirt’in eski beyaz damlı evlerinde Ağustos sıcaklarının bitmesine yakın birden bire bir renk cümbüşü ortaya çıkar. Bu renk cümbüşünü oluşturan patlıcanlar, kabaklar, biberlerdir. Bu sebzelerin oyulan içleri de ayrıca kurutulur. Kadınların bu hummalı çalışması kışa hazırlık içindir. Annelerimiz kış aylarında yazın lezzetlerinden mahrum kalmayalım diye, yazın en sıcak günlerinde karınca misali çalışır.
Malzemeler : (6-8 kişilik)
8 adet kuru patlıcan
8 adet dolmalık biber
1 sıkımlık salamura asma yaprağı
500 gr orta yağlı elle kıyılmış et
1 soğan
Yarım demet maydanoz
1 tatlı kaşığı biber salçası
1 tatlı kaşığı domates salçası
1 kâse pirinç
Yağ
Karabiber
Tuz
Yapılışı:
Kuru dolmalar kaynar suda yumuşayıncaya kadar bekletilir, süzülür, bir kenara alınır. Kuru dolma özellikle karışık yapılır. Parça et, küp küp doğranır. Benzer şekilde soğan doğranır. Salça, tuz, karabiber, kırmızı toz biber ve et iyice harmanlanır. Daha sonra pirinç yıkanıp, bu kaba katılır ve haşlanan dolmalar yarım yarım doldurulur. Yapraklar da sarılır, tencerenin dibine kaburga kemiklerinden birkaç tanesi dizilir. Bunların üzerine dolmalar ve sarmalar dizilir. Dizim bittikten sonra tencerenin üzerine porselen tabak kapanır ve kapağın üstüne çıkmayacak kadar kaynar su dökülür. Önce yüksek ateşte, kaynadıktan sonra ısı düşürülerek pişirilir. Pirinç ve etin pişmesine yakın, önceden ıslatılan sumak suyu ilave edilir. 10 dakika kadar kaynatılır sonra altı kapatılır. Tenceredeki suyu süzülüp, biraz dinlendirilerek servis yapılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder