30 Nisan 2012

Bağdat Caddesi Zamane Kahvesi'ne Bir Daha Da Gitmem


Valla şu an şoktayım. Nişantaşı'ndaki Zamane Kahvesi ne kadar güzeldi. Her şey ne kadar lezzetliydi. Semt değiştirmek bu kadar mı etkili oluyor anlamadım gitti. Liseden kızlarla Bağdat Caddesi'ndeki Zamane Kahvesi'ne gittik. Birimiz lavaş tost yedi. İçinde ne tarz bir et olduğunu anlayamadık. Ben füme dil dedim sonra garsona sorduk. O da ince dilimlenmiş antrikot dedi. Peki o garip koku neydi?
Birimiz ızgara Anadolu dürüm yedi. Aynı spastik koku bu kez de dürümden yayılıyordu buram buram. Etleri aldıkları kasapta mı iş yok nedir anlamadım. Ortaya aperatif olsun diye kıtır mantı söyledik. O da tam bir hayal kırıklığı oldu bizim için. İki kişi somon söyledi. Allahım o somonun yaydığı garip kokuyu size tarif edebilmemin imkanı yok. Kızların hiçbiri tabağındaki yemeği bitiremedi.  Ben hariç...Mönüyü yarım saat inceleyip, en isabetli kararı vererek gevrek tavuk pane söylediğim için çok mutluyum. Bir tek ben adam gibi bir şey yiyebildim.
Gecenin ilerleyen saatlerine doğru, yani 22.30 civarı gözümüz pasta köşesine ilişti. Orada iki tane çilekli milföy pastası vardı. Garsona çilekli milföy istiyoruz dedik. "Hanımefendi onlar rezerve" dedi. Haydiiii, al sana bir dumur daha. Gece 22.30 olmuş, mekan bir-iki saate kapanacak. Kim gelip yiyecek bu rezerve milföyleri? İnler, cinler, periler mi? Doğrusunu söylesene be kardeşim. Taze değil de, tavsiye etmiyorum de. Bir şeyler söyle ama rezerve deme. Sonuç ne olursa olsun tatlılar rezerve de olsa bayatlamş da olsa onları müşterilerin gözüne gözüne soktuğun açık bir dolapta sergileme.

Pes diyorum. Başka da bir şey demiyorum.

18 Nisan 2012

Bistro 33'ün Et Spesiyalleri Şahane



Dün  üniversiteden arkadaşım Zeynep ile buluşup Erenköy Afrodit'in sokağındaki Bistro 33'e gittik ve muhteşem bir akşam yemeği yedik. Porsiyonlar çılgınca büyük. Canımız et yemeği istediği için sebze yatağında fırında antrikot söyledik. Ve paylaşarak yedik. Fazlasıyla yetti. Aksi takdirde tek kişi neredeyse 450 gram et yemiş olacaktı. Tam bir çılgınlık. Etin çok fazla pişmiş olmasını söylemeyi unuttuğumuz için et önce pembe pembe geldi ama sonrasında tam istediğimiz kıvama ulaştı. Bistro 33'ün et yemekleri gerçekten çok güzel. Pizzalarının da çılgın olduğunu biliyorum. Ama mekanın en güzel yanı, gecenin ilerleyen saatlerinde pub'a dönüşmesi... Bağdat Caddesi'nde bu tarz bir mekan olması gerçekten çok güzel. 30 yaş üzeri kitleye hitap eden yerler gerçekten yok denecek kadar az... Güzel bir akşam geçirmek istiyorsanız; to do list'inize Bistro 33'ü mutlaka ekleyin. Ataşehir Palladium'daki Bistro 33'ü de fırsat bulunca denemeyi ihmal etmeyin.

17 Nisan 2012

Baharı Frambuazlı Macaron İle Renklendirin

Birbirinden seçkin ve pratik tatlı karışımlarının yaratıcısı Carte d’Or Tatlı Serisi, 2012 baharını pembe bir sürprizle karşılıyor. Carte d’Or Macaron, frambuaz tadıyla bu bahar tüm mutfakları pembeye boyayacak. Tatlı Karışımları kategorisindeki çeşitleriyle birbirinden farklı deneyimler sunan Carte d’Or Tatlı Serisi, bu bahar Fransızların ünlü tadı Macaron’un frambuazlı alternatifiyle mutfaklarınıza giriyor. Pratik karışımlarıyla tatlı severleri evlerinde yaratabilecekleri birbirinden değişik ve benzersiz tatlarla buluşturan Carte d’Or Tatlı Serisi, hem göze hem de damaklara hitap eden Frambuazlı Macaron’la bahar mutfaklarının en seçkin ve özel tadı olmaya aday. Kendine has bir lezzeti olan Carte d’Or Frambuazlı Macaron, yoğun frambuaz tadı ve çekici rengiyle hafif tatlar arayanlar için güzel ve bahara uygun bir tatlı alternatifi olacak.


16 Nisan 2012

Dondurma Bilimsel Olarak Mutlu Ediyor!


Dondurmanın mutlulukla ilişkisini uzun yıllardır gerçekleştirdiği bilimsel çalışmalarla da somutlaştıran Algida’nın Ar-Ge Yöneticisi Dr. Joy Wilkinson mutlu olmanın neden önemli olduğunu anlattı. Dr. Wilkinson, mutluluğun olumlu etkilerinden söz ederken, “Mutlu insanlar daha tatmin edici sosyal ilişkiler kurarlar. Daha yaratıcıdırlar, daha kolay çözüm bulurlar” dedi.  Türkiye pazarına girdiği 1990 yılından itibaren milyonlarca insanla mutluluğu paylaşan Algida, dondurmayla mutluluk arasındaki bilimsel ilişkiyi anlattı. Algida Ar-Ge Yöneticisi Dr. Joy Wilkinson, Londra Psikiyatri Enstitüsü ve Amsterdam Üniversitesi’nde yapılan nörolojik araştırmalarla dondurma yemenin insanı mutlu ettiğinin ortaya konulduğunu belirterek “Peki dondurmanın insanı mutlu etmesi neden önemli? Çünkü mutlu insanlar daha tatmin edici sosyal ilişkiler kurarlar. Daha yaratıcıdırlar, daha kolay çözüm bulurlar. İnsanlar pozitif tavrı olan kişilerle arkadaş olmak ve onlara duygusal destek sağlamak konusunda daha isteklidirler. Özetle, mutluluk çok önemlidir. Çalışmalarımız dondurmanın mutluluk verdiğini gösteriyor” diye konuştu.

Laboratuvar çalışmaları mutluluğa işaret ediyor

Araştırmaların insanların yüzünü gülümseten yiyecek olduğunu ortaya koyduğunu söyleyen Wilkinson, Amsterdam Üniversitesi’nde dondurmanın gülümsettiğini gösteren ekibin Mona Lisa’nın gerçekten gülümsediğini kanıtlayan ekip olduğunu belirtti. Wilkinson, bu ekibin Unilever için 300 katılımcının yüz ifadelerini analiz ettiklerini açıklayarak şöyle konuştu: “Katılımcılar, aralarında dondurmanın da olduğu farklı yiyecekleri tüketirlerken, yüzlerindeki ifadeler duygu tespit eden özel bir bilgisayar yazılımıyla izlendi ve hangi yiyeceklerin daha çok mutlu ettiği tespit edildi. Katılımcıların %64’ünün yüzünde dondurma yerken mutlu bir ifade oluştu.”
Londra Psikiyatri Üniversitesi’nde yapılan Fonksiyonel Manyetik Rezonans Görüntüleme testlerinin de dondurmanın beyinde yer alan haz bölgesini uyardığını ve bunun dondurmanın mutlu ettiğinin bir başka göstergesi olduğunu dile getiren Wilkinson, “Dondurmanın insanı mutlu etmesini önemsiyoruz, çünkü mutluluk önemli bir kavram. Mutlu insanların güçlü sosyal bağları vardır. Bu da, mutlu evliliklere, tatmin edici ikili ilişkilere ve yüksek iş performansına olanak verir. Ayrıca mutlu insanların toplumsal duyarlılıkları da daha fazladır” dedi.

15 Nisan 2012

Komşufırın'dan Elmalı Kek


Gerçek elmanın lezzeti, tarçın ve cevizle birleşti: Komşufırın Elmalı Kek raflarda yerini aldı. Komşufırın’ın lezzetli kek serisi, elmalı kekle birlikte zenginleşti. Gerçek elmanın yanı sıra tarçın, ceviz kullanılarak pişirilen elmalı kek, pudra şekeri ile lezizleşti. Komşufırın’ın özel elmalı keki; Zebra kek, vişneli-çikolatalı kek, havuçlu kek ve çikolatalı kek gibi günün her saatinde keyif sunuyor. İçindeki ekşi elma ile bu ferah tat, bahar günlerinin ideal lezzeti olacak.

14 Nisan 2012

Bir Martının Kanatlarından İSTANBUL’u Seyretmek



Şairlere ilham kaynağı olmuş Mihrabat Korusu adeta İstanbul’un temiz hava deposu. Hafta sonu tüm aileyle birlikte, hafta içi ise İstanbul’un günlük temposundan uzaklaştıran iş stresine mola verdiren huzurlu bir mekan. İstanbul’un gizli kalmış cennetlerinden Mihrabat Korusu bahar için hazırlıklarını tamamladı. Fatih Sultan Mehmet ve Boğaziçi Köprülerinin bir arada göründüğü eşsiz bir panoramik manzaraya hakim olan Kanlıca sırtlarındaki Mihrabat Korusu, yeşillikler içindeki kafe ve restoranıyla ziyaretçilerinin temiz hava özlemini gideriyor. Kafe, nargile evi, restoran, yürüyüş yolları, özel davet alanları, amfi tiyatro ve sosyal faaliyet alanlarıyla hizmet veren koruda hafta sonu zengin açık büfeli brunch keyfi yapılabiliyor.

Bir martının kanatlarında öğle tatili molası

Hafta sonunun yanı sıra yoğun trafik ve iş temposundan bunalmış İstanbulluların da öğle tatillerinde, kapalı plazalardan çıkarak temiz havalı bir koru molası alabileceği Mihrabat’ta balıktan, kebaba tüm yemek çeşitleri de bulunuyor. Koru, İstanbul’un iş kalbi Maslak ve Levent güzergahına Fatih Sultan Mehmet Köprüsü üzerinden sadece 15 dk. mesafede bulunuyor. Mihrabat Korusu, Mart ayı sonuna kadar İstanbullulara çok özel bir fırsat sunuyor. Foursquare’de öğlen ve akşam yemeklerinde check-in yapan ziyaretçiler ilk tatlıları Mihrabat Korusu’nun ikramı olarak alabilecekler. Mihrabat Korusu’nun özellikle Facebook ve Twitter’daki takipçileri bu tür indirimler ve sürprizlerle her an karşılaşabilecek. Ünlü şairimiz Özdemir Asaf’ın “Olmak İsterdim” şiirinde bir martının kanatlarından İstanbul’u seyretmeye benzettiği Mihrabat Korusu’nun manzarası Sarıyer’den Beşiktaş’a kadar seyrine doyulmaz bir tat sunuyor.

13 Nisan 2012

Mövenpick'te Keyifli İş Yemekleri


Mövenpick Hotel Istanbul, öğle yemeği sırasında keyifli bir toplantı yapmak ya da iş yoğunluğuna leziz bir mola vermek isteyenler için en taze ve doğal malzemeler ve ev yapımı ürünler ile hazırlanan İtalyan mutfağının en seçkin örneklerini özel iş yemeği menüsünde bir araya getiriyor. Yetenekli İtalyan Başaşçı Giovanni Terracciano ve ekibi, özenle oluşturdukları öğle yemeği menüleriyle her hafta farklı lezzet deneyimleri vadediyor. Başlangıç, ana yemek ve tatlının yanı sıra bir meşrubatın da dahil olduğu üç aşamalı menüden seçiminizi yaparak haftanın gözde lezzetlerini tadabilirsiniz. Dilerseniz AzzuR Restaurant'ın 12 kişiye kadar olan gruplar için tasarlanmış özel salonunu herhangi bir ekstra ücret ödemeden ayırtarak eşsiz menünün tadını keyifli bir sohbet eşliğinde çıkarabilirsiniz.
Pazar günleri hariç, 12.00-15.00 saatleri arasında AzzuR Restaurant'ta sunulan öğle yemeği menüsü kişi başı 48 TL. 1 kadeh yerli şarabın dahil olduğu menü ise kişi başı 58 TL.

12 Nisan 2012

Kadeh Kadeh DLC


DLC Grenache gibi gizemli, sürpriz dolu ve eğlenceli misiniz? DLC Cabernet Sauvignon gibi lider ve karizmatik mi? Yoksa maceracı, asi ve renkli DLC Shiraz mı sizi tanımlıyor? Belki de yaratıcı, stil sahibi DLC Moskado tam olarak sizi anlatıyor… Doluca, 9 farklı şarabı ile 9 farklı karaktere hitap eden DLC serisini 25 Nisan-13 Mayıs tarihlerinde kadeh kadeh beğeninize sunuyor. ‘Kadeh Kadeh DLC’ etkinliği oldukça keyfili bir aktivite… http://www.kadehkadehdlc.com/ Doluca’nın büyük ilgi gören ‘Kadeh Kadeh DLC’ etkinliği, “DLC ile hayat bir başka aksın” diyen şarap tutkunları için bu yıl 5’inci kez gerçekleşiyor. 25 Nisan-13 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek etkinlikle, damağınızda yer edecek, hayatınıza tat katacak. DLC lezzetleri, Türkiye’nin 7 büyük kentinin 150’ye yakın popüler mekanında, kadehi 8 TL’den beğeninize sunulacak. Doluca, ‘Kadeh Kadeh DLC’ etkinliği ile kendi damağına uygun üzümü bulmak isteyen şarap severlere, kendilerini keşfetme fırsatı sunacak. DLC serisinin karakterleri de etkinlik boyunca bu keşfe sürprizleri ile eşlik edecek. Üç hafta sürecek ‘Kadeh Kadeh DLC’ etkinliğinde, 9 farklı karakteri yansıtan 9 farklı şarabı, kadeh kadeh tatma şansına sahip olacak ve DLC karakterleri ile sizi anlatan, karakterinizi yansıtan üzümleri keşfederek damak tadınıza uygun şarabı bulacaksınız. Doluca, etkinlik boyunca www.kadehkadehdlc.com sitesi ile şarap tutkunlarına özel bir oyun da sunacak. Yaratıcılığınızı ve beğeninizi sergileyeceğiniz, keşiflerinizle şarapseverleri şaşırtacağınız bu oyunda DLC sürprizler sizi bekliyor!

DLC Shiraz

Dünyada, koyu renkli, tanenli, güçlü ve meyvemsi kırmızı şarapları ile tanınan Shiraz üzümü, gövdeli ve meyvemsi yapısı ile asi, maceracı, dışa dönük ve renkli şarapseverlere hitap ediyor. Denizli bölgesinden hasat edilen ve kökeni İran’ın Şiraz kenti olan Shiraz üzümünden yapılan DLC Shiraz, mürdüm eriği, ahududu ve baharat aromalarını çağrıştırıyor.


DLC Kalecik Karası

Enerjik, havalı ve seçici şarapseverlerin tercihi Kalecik Karası, DLC Serisi’nin en aromatik şarabı. İncir, gül, çilek lezzetlerini ve kokularını çağrıştıran; kolay içimli ve akıcı DLC Kalecik Karası, Anadolu kökenli en gözde kırmızı üzümlerden biri olan ve genellikle Ankara Kızılırmak çevresinde yetiştirilen Kalecik Karası üzümünden üretiliyor.


DLC Cabernet Sauvignon-Merlot

Lider, karizmatik, soylu ve dominant bir üzüm olan Cabernet Sauvignon ile masum, duygusal, romantik ve anlayışlı bir karaktere sahip Merlot’nun muhteşem uyumunu yansıtan DLC Cabernet Sauvignon-Merlot, Seri’nin en gövdeli ve dolgun yapıdaki şarabı. Meyvemsi ve dengeli yapısıyla vanilya, karabiber, ahududu, dağ çileği ve badem aromalarını çağrıştıran DLC Cabernet Sauvignon-Merlot, “kırmızıların kralı” olarak tanımlanan Cabernet Sauvignon üzümünün güçlü, tanenli ve gövdeli yapısı ile meyvemsi, yumuşak ve rahat içimli Merlot üzümünü buluşturuyor.


DLC Boğazkere

Ağır, oturaklı ve mücadeleci şarapseverlerin tercihi DLC Boğazkere, kuru erik, pestil ve olgun vişne aromalarını çağrıştırıyor. Güçlü, gövdeli, tanenli Diyarbakır yöresinin Boğazkere’si ile daha az tanenli, meyvemsi Denizli bölgesinin Boğazkere üzümlerinin harmanından elde edilen bu lezzetli şarap, canlı yapısı ve zengin lezzetleri ile güçlü, meyvemsi ve damakta kalıcı bir tada sahip.



DLC Öküzgözü

Sıcakkanlı, her ortama uyum sağlayan, canlı ve neşeli şarapseverlere hitap eden DLC Öküzgözü, olgun vişne, yaban mersini, pekmez ve karamel aromalarını çağrıştıran ve her ortamda keyif alınarak içilebilen dolgun yapılı bir şarap. İsmini gri-mavi renkteki iri tanelerinden alan Öküzgözü üzümünün kendine özgü aroması, canlı, meyvemsi karakteri DLC Öküzgözü’nde güçlü bir şekilde fark ediliyor.



DLC Sultaniye-Emir

Esprili, her zaman pozitif ve cazibeli bir yapıyı temsil eden Sultaniye üzümü ve kendine güveni tam, hırslı, kararlı ve güçlü yapıdaki Emir üzümünün uyumlu birleşimi DLC Sultaniye- Emir, aromatik, canlı ve akıcı sek bir şarap. DLC Serisi’nin en kolay içimli, canlı ve akıcı şarabı olan, yeşil elma ve mandalina aromalarını çağrıştıran DLC Sultaniye-Emir, hoş kokusunu Denizli yöresinin meyvemsi ancak mayhoş Sultaniye üzümünden, damakta kalıcı yapısını Kapadokya yöresinin güçlü ve diri şaraplar veren Emir üzümünden alıyor.



DLC Narince

Asil, hayattan zevk alan, cömert ve sofistike şarapseverlerin tercihi DLC Narince, aromatik, güçlü, akıcı ve canlı bir yapısıyla damaklarda sizi keyifli bir lezzet keşfine davet ediyor. Tokat yöresinde yetiştirilen ülkemizin en kaliteli yöresel üzüm türlerinden biri olan Narince üzümünün özgün aromatik lezzetlerinin canlı ve belirgin gücünün yansıtıldığı DLC Narince, serinletici bir yapıya sahip. Floral ve meyvemsi kokuların dikkat çektiği DLC Narince’de fulya çiçeği, yasemin, greyfurt ve portakal aromaları burunda ön planda hissediliyor.



Moskado

Yaratıcı, farklı, stil sahibi ve özgün bir karaktere sahip şarap tutkunlarına hitap eden, aromatik, canlı, serinletici Moskado, halk arasında misket olarak bilinen Ege Bölgesi’nin “muscat” cinsi üzümden elde ediliyor. Misket üzümüne özgü canlı, meyvemsi karakteri tüm zenginliğiyle yansıtan dömisek bir şarap olan Moskado, portakal çiçeği, papatya, greyfurt ve kavun aromalarını çağrıştırıyor.



Grenache

Gizemli, sürpriz dolu, kışkırtıcı ve eğlenceli şarapseverlerin tercihi Grenache, yumuşak içimi ve meyvemsi özellikleri ile ön plana çıkıyor. Doluca’nın Saroz yöresindeki bağlarında yetiştirilen Grenache üzümünün floral aromaları ve tatlımsı lezzetleri, oldukça nazik olarak uygulanan şarap işleme metoduyla Grenache şarabına aktarılıyor.

11 Nisan 2012

Pidenin Ustası Bafra Pide…


1960’lı yıllarda mesleğe ilk adımlarını atan Coşkun Kuru’nun 1981’de İstanbul’a gelerek Kızıltoprak’ta kurduğu pide fırını bugün genişleyerek zincir restoranlar haline geldi. Bafra markasının tescilini alan ilk ve tek firma Coşkun Usta’nın Bafra Pide’si , orjinaline sadık kalarak gerçek Bafra Pidesini Türkiye’ye ve dünyaya tanıtıyor. Günümüzde başta Amerika olmak üzere İngiltere, Almanya, Fransa gibi ülkelerden bayilik teklifleri alıyor. Basında gurmeler tarafından Türkiye’nin en iyi pidecisi seçilen Bafra Pide Karadeniz Bölgesi’nden gelen yöresel malzemelerle, odun ateşinde, taş fırında pişiriliyor. Malzemelerdeki yağ oranı ise oldukça düşük. Pidenin hamuru özel mayalama teknikleriyle yapıldığından oldukça hafif. Peynirlisinden kıymalısına, pastırmalısına, patlıcanlısına hatta kabaklısına kadar aklınıza gelebilecek her türlü malzemenin hamurla uyumuyla ortaya çıkan, açığından kapalısına, kepeklisine bir lezzet şöleni, pizzanın kıyasıya rakibi, Türk mutfağının vazgeçilmez tadı Bafra Pide. Pide keyfinin yaşanıldığı en eski adreslerden biri olan Bafra Pide, İstanbul’da her semte pide servisi yapıyor. Kızıltoprak’ta ilk şubesini açan Bafra Pide Kozyatağı ve Esentepe’de açtığı şubeleriyle İstanbul’luları pideye doyuruyor. 50 yıldır bu işe gönül veren Bafra Pide ünlülerin ve gurmelerin uğrak yerlerinden biri. Bafra Pide’nin ünlü müdavimleri arasında Aziz Yıldırım, Cüneyt Arkın, Fatih Terim, İbrahim Kutluay, İlhan Şeşen, Kadir İnanır, Ali Kırca, Rıdvan Dilmen ve Volkan Konak gibi spor ve sanat camiasından pek çok isim bulunuyor. İnternet ortamında fırsat sitelerinde, restoran sayısı başına en çok sipariş alan mekanlardan olma özelliği ile de lider konumda olan Bafra Pide, 2012 yılında sosyal projelere de imzasını atarak büyümeye devam ediyor.

Bafra Pide Kızıltoprak / Hasan Amir Sokak No: 21 / 0216 349 49 99

Bafra Pide Kozyatağı / Sarıkanarya Sokak No: 17 / 0216 464 65 65

Bafra Pide Esentepe / Kasap Sokak No: 18 / 0212 216 12 12

http://http://www.bafrapide.com/ / www.facebook.com/bafrapide / http://twitter.com/bafrapide



10 Nisan 2012

Yepyeni Bir Kariyer Sizi Bekliyor


MSA, ŞEF ADAYLARINI “TANIŞMA GÜNÜ”NDE BULUŞTURUYOR!

MEB onaylı, Dünyanın her yerinde geçerli uluslararası City&Guilds diploması sunan tek profesyonel aşçılık okulu Mutfak Sanatları Akademisi (MSA), hakkında detaylı bilgi almak isteyen tüm öğrenci adayları ve aileleri için 15 Nisan Pazar saat 10.00-16.00 arasında tanışma günü düzenliyor.

Dünya Şefler Birliği (WACS) tarafından ödüllendirilmiş üstün profesyonel eğitim kalitesi, Amerika’da sağladığı maaşlı staj imkanı, uluslararası geçerli City&Guilds diploması ve MEB onaylı sertifikasıyla sadece Türkiye’nin değil dünyanın önde gelen işletmelerine nitelikli, eğitimli şefler yetiştiren MSA, mutfağı bir kariyer olarak seçen adaylara hakkında detaylı bilgi vermek ve okulu tanıtmak amaçlı düzenlediği tanışma gününde buluşturuyor.

Deneyimli MSA eğitmen şeflerinin eğitimleri, fırsatları ve okulu anlatacağı tanışma günü, 15 Nisan Pazar saat 10.00’da başlayıp 16.00’da sona erecek. Mutfakta profesyonel bir eğitim hakkında bilgi almak isteyenler için özel olarak düzenlenen etkinlik her saat başı 45’er dakikalık sunumlar şeklinde gerçekleşecek.

Programlarla ilgili ayrıntılı bilgiler www.msa.com.tr ; http://www.facebook.com//mutfaksanatlariakademisi adresinden veya

0212 290 35 50 / 444 9 MSA numaralı telefondan temin edilebilir.

Cadde'nin Gözdesi Babbo...



Bağdat Caddesi’nin yeni adresi Babbo, Çiftehavuzlar’da kapılarını açtı. Yemyeşil bahçesiyle sizi karşılayan, barı ve restoranıyla içinizi ısıtan Babbo, Anadolu Yakası’nda nadir bulunan bir atmosfere sahip. Odun ateşinde pişen leziz pizza, el yapımı taze makarna, sağlıklı ve doyurucu salatalar, karafta ekonomik sofra şarabı, Babbo’da bulabileceğiniz çok sayıda güzellikten birkaçı. 40 kişilik mekan, arzu edenlere mini bir kütüphanenin de olduğu salonda vakit geçirme imkanı sunuyor. Arzu edenler barda şarap ya da biralarını yudumluyor. Ağaçlar arasında oturmak isteyenler ise şirin bahçedeki masalara kuruluyor. Güzel müzikler bu esnada size eşlik ediyor. Bir de mekanın uğuru sayılan kontrbas var. Yakında başlayacak canlı müzik etkinliklerinin yıldızı da bu kontrbas olacak. İtalyanca’da (çocuk diliyle) ‘baba’ anlamına gelen Babbo, uzun yıllardır dostluklarını sürdüren ve her ikisi de baba olmaya hazırlanan iki kişinin kafa kafaya vermesiyle hayata geçti. Mekanın sahibi Erkin Peprek, hem müzisyen, hem ödüllü kısa film Kapitalistanbul’un yönetmeni, hem de tasarım hediyelik eşya şirketi Kreaktif’in kurucusu. Yıllardır hayalini kurduğu bu mekanı gerçeğe dönüştürmek için uzun yıllar Londra’da ve İstanbul’da mesleğini sürdüren işletmeci dostu Kaan Ergiri ile bir araya geldi.

Babbo Pizza Bar

Adres: Bağdat Caddesi, No: 204, Çiftehavuzlar

Tel: +90 216 411 04 08

www.babbo.com.tr

info@babbo.com.tr

9 Nisan 2012

Anneler Günü'ne Özel


Hep anneniz mi size ziyafet çekecek? Bu sefer sıra sizde! Anneler Günü’nde biricik annenizi hiç unutmayacağı bir lezzet yolculuğuna çıkarmak istiyorsanız, birlikte Go Mongo’ya gidebilirsiniz. Go Mongo, Anneler Günü ziyaretçilerine hem çikolata hediye ediyor hem de bu özel günün fotoğrafını çekerek annenizle geçirdiğiniz dakikaları ölümsüzleştiriyor. Polaroid makineyle çekilen ve kredi kartı büyüklüğündeki fotoğraf cep telefonunuzla çektiğiniz fotoğrafların aksine annenizin cüzdanına ya da salondaki büfenin üzerine yerleşebilecek. Üstelik bunun için baskıcının yollarına koyulmanıza da gerek yok. Go Mongo restoranları, yemeklerinin lezzeti ve konseptiyle misafirlerine Moğolistan’daki geleneksel ziyafetlerin doyumsuz tadını yaşatıyor. Kendi seçtiğiniz karışımı oluşturmanıza olanak tanıyan “Mongolian Barbeque – Moğol Barbeküsü” konseptinin Türkiye’deki ilk ve tek temsilcisi olan Go Mongo’da, açık büfede sergilenen et, sebze, noodle, sos ve baharat alternatiflerinden seçilen karışımlar özel bir sac üzerinde pişirilerek servis ediliyor. Tavuk, hindi, dana ve kuzu eti seçeneklerinin yanı sıra 25 çeşit sebze de açık büfede sunulan yiyecekler arasında yer alıyor. Değişik lezzetler oluşturmakta en büyük farkı yaratan 20 çeşit sostan seçilecek alternatiflerin karıştırılmasıyla oluşturulan ve “Mongolian Barbeque” usulü hazırlanan yemeklerde neredeyse sonsuz bir çeşitlilik yakalamak mümkün! Üstelik Go Mongo’nun yenilenen menüsüne Japon, Hint ve Tay mutfağına özgü seçkin lezzetler eklendi. Ananaslı Pilav, Kızarmış Muz ve daha neler neler… Bu menüde bir tek kuş sütü eksik; onu da Hindistan Cevizi Sütü çorbasıyla telafi edebilirsiniz! Go Mongo’nun yenilenen menüsünü annenizle birlikte keşfedebilirsiniz!

7 Nisan 2012

Türk yemekseverler Lahmacun ve Pizza Restoranlarını, Yabancılar ise Kebapçı ve Pizzacıları Zengin Ediyor




Yellow Medya’nın firma rehberi Yellow.com.tr’nin 2011 yılı geneli ve 2012 ilk çeyreğine ilişkin restoran arama verilerine göre Türk kullanıcılar internette en çok pizza ve lahmacun satan restoranların, yabancı kullanıcılar en çok kebapçıların ve pizzacıların iletişim bilgilerini arıyor. iPhone kullanıcılarının favorisi ise pizzacılar. Yerel arama alanında lider Yellow Medya, firma rehberi Yellow.com.tr’nin 2011 yılı geneli ve 2012 ilk çeyreğine bilgisayar ve mobil cihazlardan yapılan aramalara ilişkin restoran verilerini açıkladı. Yüzde 90’ı bilgisayarlardan, yüzde 10’u ise mobil cihazlardan elde edilen verilere göre, Türk kullanıcılar internette en çok pizza ve lahmacun satan restoranların, yabancı kullanıcılar ise en çok kebapçıların ve pizzacıların iletişim bilgilerini arıyor.

600 farklı kategori altında sınıflandırılmış 720 binin üzerinde tekil firma listelemesi ile Türkiye’nin en büyük firma rehberi olma özelliğini taşıyan Yellow.com.tr’de bugün itibariyle 30 binden fazla restoranın Türkçe ve İngilizce detaylı iletişim bilgileri yer alıyor. Geçtiğimiz yılın tamamında ve 2012’nin ilk çeyreğinde yellow.com.tr’ye bilgisayarlarından bağlanan kullanıcılarının yaptığı aramalara göre, sitede Türkçe olarak en çok aranan ilk yüz restoranın yaklaşık yüzde 70’ini pizza ve lahmacun satanlar oluşturdu. İngilizce dilinde yapılan aramalarda ise kullanıcıların yaklaşık yüzde 80’i kebapçıların ve pizzacıların iletişim bilgilerini aradı.

Mobil kullanıcıların tercihleri farklı

Toplam aramaların yüzde 10’unun oluşturan mobil kullanıcıların aradıkları mutfak türleri de bilgisayar kullanıcılarından daha farklı şekillendi. Yellow.com.tr’ye iPhone ile bağlanan kullanıcıların Türkçe’deki tercihleri yaklaşık yüzde 70’le yine lahmacun ve pizza restoranları olurken, İngilizce’de en çok arananlar yaklaşık yüzde 85’le pizzacılar oldu. iPad kullanıcıları ise Türkçe ve İngilizce’de en çok başta kebapçılar olmak üzere, Türk mutfağından örnekler sunan restoranları aradılar.

Restoranlara özel iPhone uygulaması

Yellow Medya restoranlara özel olarak geliştirilen iPhone uygulaması ‘Yellow Restoranım’ ile işletmelerin mobil kullanıcılara ulaşmasını son derece kolaylaştırıyor. İhtiyaç ve taleplerine özel olarak sadece birkaç hafta içinde geliştirilen uygulama ile restoranlar Türkiye’deki yüz binlerce iPhone kullanıcısına kolaylıkla ulaşabiliyorlar. Restoranın tüm detaylı bilgilerinin yer aldığı uygulama sayesinde kullanıcılar uygulama üzerinden rezervasyon yapabildikleri gibi, sipariş verebiliyor ve dilerlerse tek bir dokunuşla restorana telefon edebiliyorlar.

6 Nisan 2012

Köstebek Pasta Varan 2

Apple Pie gurusu Volkan, bu kez mutfağa girip Dr. Oetker'in Köstebek Pastası'nı yaptı. Her şey hazır nasıl olsa diye düşünmeyin... Kocalarınızı, sevgililerinizi, arkadaşlarınızı, ağabeylerinizi özendirin. Onları mutfağa girmeleri yönünde teşvik edin...


Erkeklerin mutfakta vakit geçirmesi aslında kadınlar için ne kadar büyük bir avantaj. Bugün Carte d'or'dan gelen macaron'ları da hemen hediye ettim Volkan'a... İşi çılgınlığa döken bu yetenekli arkadaşımız, geçtiğimiz haftalarda sandviç ekmeği de yaparak kendini aştı.



Ne diyelimmmm BRAVOOO
Yürü be Volkan... Kim Tutar Seni


5 Nisan 2012

CookShop'ın Ambiyansı da Lezzetleri de Şahane


İlkay ile bir değişiklik yapıp bu kez Bakırköy'de buluştuk. Galleria'nın yenilenmiş yüzünü de böylece görmüş oldum. Müşterileri Galleria'ya çekebilmek için AVM'nin önüne çok güzel, bahçeli mekanlar yapmışlar. Bizim durağımız da CookShop oldu. Altunizade'deki Cookshop'tan çok daha büyük. Dekorasyon süper. Kesinlikle iştah açıcı... Servis elemanları ise çılgınca güleryüzlü. Herşeyden çok memnun kaldık. Yolum Bakırköy'e düşerse mutlaka CookShop'ta minik bir mola vereceğim. Biz öğle yemeği yerken millet yeni yeni uyanıp kahvaltı etmeye geliyordu. Kahvaltı tabağı gerçekten süper. Karnım tok olduğu  halde, tahta spesiyal tabaklar üzerinde sunulan lezzetli kahvaltılıklar çılgınca iştahımı kabarttı. http://www.cookshop.com.tr/


Galleria AVM önü Sahilyolu - Ataköy - İstanbul

212 560 1811



Cookshop'taki favorilerimize gelince....


1- Kesinlikle kahvaltı tabağı (22 TL, insanın yedikçe yiyesi geliyooo)
2-Çılgın omletleri
3-Soya soslu bonfile salatası
4-Somon, levrek carpaccio salatası
5-Pareja Pizza ( Bonfile dilimleri, közlenmiş biber ve hardal sosu)
6-Alternatif İskender
7-Köfte-piyaz ( Köftesi anneannem Bibiz'in köftesine yakın... Kurumuş bir köfte değil, içi iyice pişmiş olmasına rağmen, ıslaklığını kaybetmemiş. Kebapçı köftesi gibi...)

8-Cookburger...

4 Nisan 2012

Arnavut Böreğiiiiiiiiiiii Yumiyumiyumiii Yine Olsa da Yesek



Sibel'in annesi Nesrin Teyze tam bir guru. Etsiz kuru fasulyesi, köftesi ve Arnavut böreği ise dillere destan.
Pırasalı ve patlıcanlı yapıyor Arnavut böreğini. Tuz sevmediği için hamura da harcına da tuz koymuyor ama tuzsuz hali bile çılgın lezzetli. İnanılmaz bir şey bu börek... Yapması zahmetli. Her önüne gelenin yapabileceği bir börek değil yani. Emek istiyor, sevgi istiyor, sabır istiyor. Aile üyeleri toplandıkça mutfağa giren Nesrin Teyze, bu böreği üşenmeden hazırlayıp ailesine afiyetle yediriyor. Ellerine sağlık Nesrin Teyze'ciğim...

Arnavut Böreği
-Hamuru un, su ve tuzdan oluşuyor. Sert bir hamur olarak yoğruluyor.
-İçi pırasalı ya da patlıcanlı olabiliyor.
-Bu kez pırasalı olanı yaptı Nesrin Teyze...
- Pırasaları ince ince doğrayın. Tencereye zeytinyağı koyup pırasaları iyice pişirin. Arzu ettiğiniz baharatları ekleyin. Aynı işlemi patlıcanlısını yaparken de uygulayın.
-Böreğin hamuru tabak büyüklüğünde açılacak. Önce alt için 16 tane açın. Herbirinin arasına eritilmiş tereyağ sürüp iyice yedirin. Tereyağını abartmadan sürmenizde fayda var. 
-Sadece en üst kata yağ sürülmeyecek çünkü oraya içi dizilecek. 16 katı yapıştırdıktan sonra hamuru elinize alın. Tepsi boyutuna kadar yumruklarınızla büyüterek tepsiye yerleştirin. Sonra pırasa veya patlıcanları dizip üst hamurunu da aynı altı gibi yapıp kapatın.
-Fırına koymadan öncede baklava gibi ama daha büyük kareler halinde kesin. Böylece börek piştikten sonra daha kolay kesilip yenilebiliyor.

3 Nisan 2012

Bu Nasıl Bir Pasta Allahhh'ımmmm



Göztepe ışıklara doğru çıkarken hemen sağda Cafe London diye şahane bir pastane var. Daha doğrusu pastane-kafe-restoran. Buranın pastalarına tek kelimeyle yıldızlı 10 veriyorum. Yağsız, unsuz ve düşük kalorili  pastanın mucidi olmak ulvi bir duygu olsa gerek.Nasıl yapıyorlar, bu işin sırrı ne bilmiyorum ama namı diğer tüm ünlü pastacıları solladı geçti. Üstelik fiyatları da uygun. Neden bir pastaya 80 TL verelim ki... Çılgın bir şey. Üstelik ben pasta sevmem. Pasta sevmediğim halde Cafe London'un çilekli pastasına vuruldum. Acıbadem kurabiyesi kıvamında bir kıtırlığı var pastanın. İçi ise fresh çilek dilimleriyle dolu... Sanki pastanın içinden dondurma akıyor gibi bir his kapladı içimi. Arka arkaya 3 dilim yedim. Kendimi durduramadım. Ama kendini tek durduramayan ben değildim. Bir baktım ki dedem ve anneannem de pastanın ikinci-üçüncü dilimini yemek ve yememek konusunda tatlı tatlı inatlaşıyor.  Ben artık daha ne diyeyim. Cafe London'un usta pastane şeflerinin önünde saygıyla eliyorum.

HEPİNİZİN ELLERİNE SAĞLIK
Bu işi  gerçekten biliyorsunuz. Yakın bir zamanda bir blogger etkinliği düzenleseniz de bu yaratıcı ekiple bir araya gelebilsek.... Sabırsızlıkla bekliyorum...


Cafe London'daki favorilerimiz:
1-Çilekli pastası
2-Badem çikolatalı pastası
3-Krokan çikolatalı pastası
http://www.cafelndn.com/

Prof. Dr. Hulusi Behçet Cad. Göztepe Palas 32/A (Göztepe 60.yıl Parkı yanı)



Tel:0 216 467 10 75

2 Nisan 2012

Mano'dan Mono'ya...



Bugün artık yemeğe, içmeğe biraz ara vermem farz oldu. Çünkü neredeyse 24 saattir aralıksız yiyorum. Dün sabah üniversiteden arkadaşım Zeynep ile buluşup Bağdat  Caddesi'ndeki Koluman Otomotiv'in brunch'ına katıldık. Ardından Caribu Coffee'de Batu ile buluştum.

Varan 1:
Filtre kahveleri afiyetle yudumlarken, Caribu'nun enfes minik limonlu cheesecakelerini de hapur hupur götürdük. Süper bir cheesecake'ti. Fiyatı ise yaklaşık 4 TL. Limonata gibi bir fresh lezzetti.

Orada 3-4 saat oturduk. Güneşin tatlı etkisiyle yüzümüz pembeleşmiş farkında olmadan.


Varan 2:
Sonrasında aç kurtlar gibi Caddebostan Mano'nun yolunu tuttuk. Bu mekanın en başından beri fanatiğiyim. Sevdiğim arkadaşlarımı da mutlaka götürüyorum Mano'ya. Burger yenilecekse Mano'da yenilir kardeşim. Diğer yerleri unutun. Batu da çıldırdı bu eşsiz lezzete. Mano Burger ve baharatlı patates yedik. Midemizde az biraz daha yer kalsaydı kızarmış dondurma da yiyecektik ama tıkandık.

 Sonrasında kuzen Dicle'yi de Starbucks'tan alıp bu yemeği sindirebilmek için Suadiye'ye yürüyüp geri döndük. Akşam kızlarla dokuzda Taksim'de buluşacağımız için eve gelip hazırlandım. Ben biraz geç kalınca kızlar tünele kadar yürümüş. "Acıktık" diye aradılar beni. Mano'nun Asmalımescit'teki yeni açılan mekanına yakın oldukları için oraya yönlendirdim onları.

Varan 3:
Açıkçası Mano'nun Asmalımescit'teki yeni mekanını merak ediyordum. Hemen Lebon Pastanesi'nin karşısındaki sokakta. Gerçekten güzel olmuş. Ortam genç kaynıyor. Burgerler süper. Öğleyin Caddebostan'daki Mano'da burger yediğim için akşam da chicken fingers'ını denedim ve çok beğendim. Kızlar yediklerinden son derece memnun kaldı. Oxnard ve Ottoman da  tercihlerimiz arasında...

Varan 4:
Saat 22:00 gibi Mono'ya geçtik. 80'ler akşamının tadını çıkarttık. Müzikler bombastik. Gençlik yıllarımıza döndük. Fındıklı votkası ne güzelmiş. Duygu sağolsun, sayesinde keşfettim. Son olarak 45'liğe geçtik ama mekan kapanmak üzere olduğu için burada sadece 15 dakika kalabildik.


Varan 5:
Eee, dans ettik, enerji yaktık. Haliyle acıktık. Evlere dağılmadan önce Bambi'ye girip kaşarlı döner dürümü de afiyetle yuttuk. Islak hamburgerlerinde aklım kalmadı değil...

İŞTE BU YÜZDEN ARTIK BUGÜN YEMEĞE TÖVBELİYİM. YEDİKÇE YİYESİ GELİYOR İNSANIN. YÜRÜYÜŞ SONRASI EVE GELİP BİR KASE SULU ÇORBA İÇTİĞİMİ DE İTİRAF EDİYORUM. BU HAFTA SONU DUKAN'DAN KARATAY'DAN ESER KALMADI. ECE VAHAPOĞLU'NUN KİTABINI ALMIŞTIM BÜYÜK BİR HEVESLE. ONU DA DİCLE'YE VERDİM. NASIL YAPACAĞIM O HAREKETLERİ YAAAA. 60 GÜNDE İLAH YERİNE KAMBUR BİR YARATIĞA DA DÖNÜŞEBİLİRİM. HAREKETLERİ YANLIŞ YAPMAMAK GEREK. BURADAN DUYRULUR...

1 Nisan 2012

Doğum Günün Kutlu Olsun Bitanem

Bugün biricik anneannem Bibiz'in doğum günü...  Onu ne kadar sevdiğimi kelimelerle anlatabilmem mümkün değil.  Kocaman yürekli eşsiz Bibiz'im...  O eşsiz pizzaların, puaçaların, et,tavuk spesiyallerinin yaratıcısından öğrenilecek o kadar çok şey var ki...

NİCE MUTLU YILLARA
SENİ ÇOK SEVİYORUMMMM

Uzun yıllar başımızda sevgiyle, sağlıkla kal bitanem....
Related Posts with Thumbnails