3 Şubat 2012

Bodrum Gümüşlük'te Saklı Bir Cennet: Teldolap


Her Ağustos, Bodrum Akyarlar'daki devremülkümüze gidip 15 gün boyunca İstanbul'un stresinden arınarak geri dönüyoruz. Bu tatiller sırasında tanışıp çok yakın dost olduğumuz Pınar-Ömer Ergeneli çifti olmasaydı, kesin bu kadar keyif alamazdık. İyi ki varsınız canlar. Geçen sene 15 gün boyunca neredeyse her sabah ve akşam Bodrum'un farklı noktalarında çılgın yemekler yedik. Ergeneli Ailesi Bodrumlu olduğu için bizi hep en güzel yerlere götürdü. Buradan onlara tekrar tekrar teşekkür ediyoruz. Böylesi çılgın bir yemek temposu içinde tabii ki tartıdaki kilo ibresi de 2'şer, 3'er arttı. İnanın pişman değiliz. Hoş sohbet, güzel yemekler ve dostluğun olduğu bu sıcak paylaşımı inanın çok özlüyoruz kış aylarında... Yazın gelmesini iple çekiyoruz. 2011'deki yaz tatilinde Ömer Abi ve Pınar bizi Gümüşlük'te Teldolap'a götürdü. Gümüşlük denince herkesin aklına sahil geliyor ama biz gümüşlük tepelerine gizlenmiş muhteşem bir restorandan bahsediyoruz. Sadece bu gizli sığınağı bilen kişilerin gidebildiği... Restoranın sahipleri olan Fatoş ve Ömer Köylü, gerçekten de candan insanlar. İstanbul'dan Bodrum'a göçmüşler. Yıllarca canla başla uğraşıp, Gümüşlük'ün tepesine bu muhteşem kartal yuvasını kondurmuşlar. Kayalıkların arasında bir restoran inşa etmenin ne kadar zor olacağını tahmin etmek hiç de zor değil. Ama onlar yılmamışlar. İyi ki yılmamışlar. Ben, böylesi güzel bir mekan daha görmedim. Tepeye doğru çıktıkça, bakirlik giderek artıyor. Hatta bir yerden sonra özellikle akşam gidiyorsanız, ışık olmadığı için arabanızın farından destek alarak ilerliyorsunuz. 10 dakikalık bir tırmanışın ardından hoş bir medeniyetle karşılaşıyorsunuz. Mekan tam anlamıyla butik. 30-40 kişi kapasiteli...  Rezervasyonsuz gidilmiyor. Aslında her önüne gelen de gidemiyor. Aile dostumuz Ömer Abi, Teldolap'ın sahibi Ömer Köylü ile mekana gidegele dost olmuş. Biz de Ömer Abi'ler sayesinde keşfettik burayı. Teldolap'ın belli bir müşteri kitlesi var. Ailelere ve müzik ruhundan anlayan bir kitleye hitap ediyor. "Sizi bir yere götüreceğiz, bayılacaksınız" demişti Ömer Abi. Cidden bayıldık hatta uzun süre ayılamadık. Ne dert kaldı, ne tasa...Manzarası, yemekleri, mekanın sahibi Ömer Köylü'nün candan misafirperverliği... Böylesi bir yer İstanbul'da yok. Depresyona bire bir. Kahkahasını bir an olsun eksik etmeyen Ömer Köylü ile tavla oynamanın da tadı bir başka. Akşamları son derece elit bir kadroyla canlı müzik yapılıyor. Sabahı ayrı güzel, akşamı ayrı. 15 gün içinde 2 kez kahvaltıya, bir kez de akşam yemeğine gittik. Ve buraya gerçekten taptık. Ağustos 2012 için sabırsızlanıyoruz... Bekle bizi Teldolap... Bekle bizi Bodrum...



Teldolap'ın spesiyalleri
1- Tabii ki kahvaltısı. Allahhhh'ım; o köy reçelleri yok mu o köy reçelleri.. Tereyağları, batan güneş rengindeki sahanda omleti, krep desen enfes, sigara böreği, mis gibi köy peynirleri, sıcacık kızarmış ekmekleri... Ooof ooff.
2- Tabii ki akşam yemeği için mezeleri... Sıcacık bir patlıcan mezeleri var ki anlatılmaz, sadece yaşanır.
3-Tabii ki yaprak ciğeri... Ömer Abi'yi ablukaya aldık, bin kez sorduk şu ciğerin sırrını da söylemedi yaaa. Süte mi batırdılar, bal mı damlattılar bilmiyorum ama yıldızlı 10 değil, 1000 puan veriyoruz.
4- Tabii ki incecik kızartılmış patatese sarılan spesiyal balık dolması. (Levrek'ten di sanırım) Bir kere tadına bakın, ondan sonra tekrar konuşalım. Mutfakta emeği geçen herkese özellikle de tüm bu lezzetli yemeklerde imzası bulunan Fatoş Köylü'ye İstanbul'dan kucak dolusu sevgiler gönderiyoruz.

www.teldolaprestaurant.com

2 yorum:

  1. Ben de geçtiğimiz sonbaharda keşfettim orayı. Sadece günbatımını izlemek için bile gidilebilir...

    YanıtlaSil
  2. Burası gerçekten de çok özel bir yer. Günün her saati ayrı güzel...

    YanıtlaSil

Related Posts with Thumbnails