21 Mart 2013

BÖYLE BİR SOSİSLİ YOK




Bu sabah metrobüse doğru sabah yürüyüşümü yaparken, aklımdan hep zararlı yiyecekler yemek geçti. Zararlı derken, şarküterimsi demek istiyorum. Böyle sucuklu, sosisli, jambonlu falan. Oysa asla ağzıma sürmemem lazım, zira kolesterolüm tavan. Ama insan durduramıyor ki kendini... İrade olayına boyun eğdim, içimdeki şeytanı susturdum. Çok daha light bir kahvaltı ettim. Ama ne yalan söyleyeyim şeytanı dinleseydim pek bir mutlu olacaktım. İstediğim şeyi yemenin mutluluğu, yediğim için duyduğum pişmanlığı her zaman susturabiliyor çünkü. Bu konuda gerçek bir profesyonelim. Sosis dedim de aklıma geldi. Eskiden Şütte'ye gidip şahane sosisli sandwichler yerdim. Baston ekmeklerin içine iki kızarmış sosis koyarlardı. Sonraa orta acılıkta hardal... Biraz da ketçap. Mis gibi, çıtır çıtır. Valla yine ağzım sulandı. Bazen bu baston ekmeğinin metrelerce olmasını hayal ederdim çocukken. Yani bitmemesini:) Anlaşıldı en kısa zamanda Şütte'ye gidilecek ve en acilinden bir sosisli mideye indirilecek. Sosisli demişken Kadıköy'ün en eski büfesi olarak ünlenen Petek Büfe'nin artistinden bahsetmemek de olmaz. Var ya şu an önümde olsun en az 3 tane götürmezsem namerdim. O kadar bomba bir lezzet yani. Bir kere Amerikan yerine bol patatesli bir karışım koyuyorlar ekmeğin arasına. Sosislerini de kendileri üretiyorlar. Yumuşacık, puf, puf... İlk ısırığı aldıktan sonra çiğnemeden yutma, kendini kaybetme, bittiğine üzülme, niye doymadığını sorgulama gibi çelişkili durumlar bırakan bir lezzetten bahsediyorum. Uzun lafın kısası fırsatınız olursa Kadıköy Petek Büfe'nin Artist'inden de mutlaka götürün. Bir değil, iki tane sipariş etmenizi tavsiye ediyorum. Bir tane söyleyenler, nasıl olsa ikinciyi de söyleyecek. Afiyet olsun size şimdiden:)

18 Mart 2013

Sabah Çıtırı Bunlarrrrrrrrrrr:)



Vay, vay, vayyy... İşte bu leziz kahvaltı tabağı tamamen Pınar'ımın imzasını taşıyor. Daha doğrusu 2011 Ağustosu'nda (valla kassam gün ve saat vereceğim) sabah kahvaltısına davetli olduğum bir gün, bana bu spesiyalini hazırlamıştı. Tabii o gün yine her zamanki gibi büyük bir açlıkla sofraya saldırdığım için ne yazık ki öncesinde fotoğraf çekmeyi unutmuştum. Adam başı iki tane hazırlamıştı. Herkes kendi hakkını yedikten sonra aklıma geldi fotoğraf çekmek. Keşke karnımı çekseydim. Onu bile akıl edememişim. Neyse efendim, uzatmadan mevzuya gireyim hemen:) Aradan bir süre geçtikten sonra aklımda kaldığı kadarıyla denedim bu spesiyali. Tabii Pınar'ı arayıp tüyoları almayı ihmal etmedim. Bir Pazar kahvaltısında yapın bakalım. İnanın pişman olmayacaksınız. Evde tost ekmeği yoktu. Olsaydı görsellik çok daha güzel olabilirdi. Siz tost ekmeğiyle yapın. Simitle yapın. Allahhh şimdi aklıma geldi. Pideyle yapın pideyle... Yanına da tavşan kanı demlenmiş bir çay.... Bowwww diyorum başka da bir şey demiyorum....

Hazırlanışı
Fotoğraftan anlaşılmıyor ama ekmeklerin en altında ince bir dilim haşlanmış patates var. İşte tüm bu olay da burada kopuyor. O patates nasıl bir lezzet katıyor yaaa:)  Bu nedenle bu leziz ekmekleri hazırlamadan önce 1-2 orta boy patates haşlamanız gerekiyor. Sonra bu patatesleri incecik dilimleyeceksiniz. Tabii yuvarlak, yuvarlak. Ekmeğin üzerine patatesi koyun. Çekirdeği çıkarılmış domates dilimi koyun. Çarliston biberleri küçük küçük kesip koyun. Efendim sonra üzerine ikişer sucuk dilimi koyun. (Sucuğu mutlaka Özgür Şef'ten alın. Yok böyle bir sucuk yaaa. Tavada yağ bırakmıyor. Ben artık sucuk bittikçe Özgür Şef'e gidiyorum. Aynı şekilde Pınar'lara da alıyorum:)
Üzerrrineeeeee birazcık suda bekletip tuzundan arındırdığınız hellim peynirini rendeleyin... Bol kırmızıbiber serpin.... Azıcık da kekik koyun.  Sonra da fırına verin. (180 derece) Peynirler eriyince hazırdır.

Not: Dilerseniz mantar koyun, zeytin ilave edin, mısır serpin. Sosis, salam ekleyin. Tamamen o sabah canınızın ne istediğine bağlı... Hellim yerine beyaz peynir, kaşar peynir ya da İzmir Tulumu rendeleyin. Rokfor ya da gravyer bile koyabilirsiniz. Bu yüzden seviyorum yemek yapmayı. Ucu bucağı yok:) Deneysel takılın sabaha kadar...

Bu arada Pınar'cım eksik bir şey yazdıysam, yorum yap mutlaka. Etli ekmek tarifini de bekliyorum. Özellikle hamurunun tarifini:) 4 kişilik ölçü alabilir miyim please?

17 Mart 2013

Çılgınca Domates Suyu İçilir:)


Arkadaşlar, çok zararlı bir alışkanlık olan sigarayı yaklaşık bir hafta önce bırakmış bulunuyorum. Sigaranın yerine bir şeyler koymam gerekiyordu. Önce bol su içerek başladım. Sonrasında da bu domatesli karışımı keşfettim. Hem faydalı hem lezzetli hem de eğlenceli. Valla size de tavsiye ederim. Kola, gazoz vs gibi içeceklerden çok daha sağlıklı olduğu kesin. Hele ki domates suyunu bir de kendiniz hazırlarsanız, tadından içilmez. Valla malzemeler gayet kolay. Domates suyu, 2-3 limon dilimi, biraz acı sos, bol karabiber, buz ve nane yaprakları... Karıştırın hepsini. Ohh mis... Şimdi benim yaptığım gibi bardağın bir anda dibini bulun. Keşke fotoğraf çekilirken biraz daha sabretseymişim. Domates suyu olduğu belli olmuyor. Ama siz inanın bana:)

16 Mart 2013

2012'nin En Popüler Mekanları 2013'te De Yükselişini Sürdürüyor





Gazetelerin önde gelen mekan yazarlarının yıldızı parlayan restoran sıralamalarına göz atmakta fayda var:

İSTANBUL'UN STARLARI
Ersin Süzer/ Milliyet Cadde
1 Sess: Nişantaşı’nın göbeğinde açılan Türkçe kulüp, kimsenin beklemediği başarıya imza attı. Bir yıl sonunda “Mahallenin gece kulübü” olarak anılmaya başlandı. Tecrübeli kadrosuyla Nişantaşı’nın en eğlenceli yeri oldu.
Adres: Abdi İpekçi Cad. Azer İş Hanı No: 40 Nişantaşı
Tel: 0 212 247 78 77
2 Frankie: Yazın başında Sofa Otel’in terasında açılan Frankie, ‘fine-dining’ restoranla ‘live performans’ konseptinin birleştiği bir mekân. Nişantaşı’na yaraşır bir şıklıkta.
Adres: Teşvikiye Cad. No: 41 Nişantaşı Tel: 0 212 230 66 66
3 Suada Fish: Klasikleşmiş balık restoranlarından farklı bir yer. İyi dekore edilmiş, gözü yormayan bir ambiyansı var. En önemlisi de, yemekler gözünüzün önünde hazırlanıyor. Mezeye de boğulmadan, balığın tadına varabileceğiniz ender restoranlardan.
Adres: Suada Tel: 0 212 263 73 00 
4 Topaz: İstanbul’da en iyi akşam yemeği servis eden restoranlardan. İyi yemeğin yanı sıra manzarasıyla da öne çıkan Topaz, sessiz sakin, ama kaliteden ödün vermeyen bir mekân.
Adres: İnönü Cad. Ömer Avni Mah. No: 50 Gümüşsuyu
Tel: 0 212 249 10 01
5 Kalamata: Daha çok eğlence vaat eden bir meyhane gibi algılanıyor ama benim için harika mezelerin servis edildiği bir mekân.
Adres: Süleyman Saba Cad. No: 45 Akaretler Tel: 0 212 258 87 88



Çağdaş Ertuna / Milliyet Cadde yazarı
1 - Nusr-et: Etiler’deki yeni yeriyle yılın en popüler restoranı oldu.
Adres: Nispetiye Cad. No: 87 Etiler Tel: 0 212 358 30 22
2 - Mahalle: Nişantaşı City’s’in üst katında açıldı, yıl sonuna yetişti. İzzet Çapa, 32 farklı markayı bir araya getirerek Türkiye’de ilk defa böyle bir konsept yarattı. Mahalle, Nişantaşı’na balıkçı ve etçi kazandırmasıyla da önemli.
Adres: Nişantaşı City’s AVM
Tel: 0 212 219 65 30
3 - Raika: Yemekleri ve manzarasıyla yılın öne çıkan restoranlarından.
Adres: The Marmara Taksim
Tel: 0 212 243 37 73
4 - La Brise: Beyoğlu’ndan Nişantaşı’na taşındı. Fransız mutfağından yemekleri ve İstanbul’da olduğunuzu unutturan ambiyansıyla çok popüler.
Adres: Asmalımescit Cad. No: 28 Beyoğlu Tel: 0 212 244 4846
5 - Frankie: Sezen Aksu’nun müzik direktörlüğünü yapmasıyla ünlendi. Yemekleri kadar canlı müzik yapılan geceleri de ilgi görüyor.
Adres: Teşvikiye Cad. No: 41 Nişantaşı Tel: 0 212 230 66 66
Mehmet Yaşin / Gurme, gezgin, yazar
1 - La Brise: Nişantaşı’na taşınan bu mekânı seçmemim birkaç nedeni var. Birincisi, lezzetli mönü. İkincisi, zengin bira mönüsü. Üçüncüsü, zengin ve makul fiyatlı şarap mönüsü. Barı, müşteri profili ve ambiyansı da diğer faktörler.
Adres: Asmalımescit Cad. No: 28 Beyoğlu Tel: 0 212 244 4846
2 - Bebek Kahve: Huzur duyduğum, hatta ofis olarak kullandığım bir mekân. Eşimi dostumu görme olanağım, lezzetli çay, simit arası kaşar burayı sevmemin nedenlerinden bazıları.
Adres: Bebek Camii yanı, Bebek
Tel: 0 212 257 54 02
3 - Bebek Bar: Bebek Otel’in barı, Boğaz’daki önemli sığınaklarımdan. Özellikle yaz akşam üstleri, terasta oturup Boğaz’ı seyretmek, dostlarımla buluşmak bana huzur veriyor.
Adres: Bebek Hotel, Cevdet Paşa Cad. No: 113-115
Tel: 0 212 358 20 00
4 - Çiçek Bar: El değiştirdiyse de cazibesini koruyor. Benim için haftada bir gün saklandığım gerçek bir sığınak.
Adres: Sıraselviler Cad. Billurcu Sok. No: 25 Taksim Tel: 0 212 244 26 19
5 - Ece 9: Asmalımescit’te en sevdiğim mekânlardan. Ece’nin sahan köftesi, yaprak sarması, kar yağmış salatası, mevsim otlarından yarattığı harikalar... Az masalı bu küçük lezzet durağında yediklerimden damağımın çatladığını hissediyorum.
Adres: Asmalımescit Mah. Oteller Sok. No: 9 Tel: 0 212 245 76 28
Ali Tufan koç / Hürriyet hafta  sonu ekleri editörü
1 - Zelda Zonk: Yılın en iyi gece kulübü. Manzarası, müziği, kokteyli şahane. Yıl boyunca en havalı partilere ev sahipliği yaptı, son birkaç ayda popüleritesini iyice arttırdı.
Adres: Gradiva Otel, Bankalar Cad. No: 2/1 Tel: 0 212 249 77 00
2 - Lucca: Yılın en iyi barı. Ruhunu bozmadan her sezon kendini yeniliyor, değiştiriyor. Barından çıkan kokteyller şehrin yeme-içme kültürüne şekil veriyor.
Adres: Cevdetpaşa Cad: No: 51/B Bebek Tel: 0 212 257 12 55
3 - Ops Kafe: Yılın en iyi kafesi. ‘Bohem, havalı, yeni, farklı Karaköy’ tabirinin altını doldurabilen belki de tek kafe. Pazar kahvaltısı anlayışı değiştirdi, müdavimi olunası bir yaşam alanına dönüştü.
Adres: Mumhane Cad. Nimet Han No: 45B Tel: 0 212 245 02 88
4 - Gram: Yılın en iyi restoranı. Mönüsü de masa sayısı da açık olduğu saat aralığı da az, öz, net. Son zamanlarda açılan en kişilikli mekânlardan.
Adres: Asmalımescit Mah. Meşrutiyet Cad. No: 107 Beyoğlu Tel: 0 212 243 10 48
5 - La Boom: Yılın en iyi parti mekânı. En çok brunch partileriyle konuşuldu. Partileri kadar kokteyleri, yemekleri de gayet başarılı.
Adres: Sakıp Sabancı Cad. No: 14-A Emirgan Tel: 0 212 277 88 07
U. Kaan Altın / Milliyet Cadde Genel Yayın Yönetmeni
1 - Arşipel: Yılın en iyi balık lokantası. En büyük artısı, deniz ürünlerinin her daim taze olması. Esas farksa, pişirme tekniklerinde. Çünkü Cemal Ülman, yemeğe sos ve benzeri yardımcıların girmesine karşı. Saf, temiz, üzerinde oynanmamış lezzetlerle Boğaz’a karşı keyif yapmanın yeri ayrı. Adres: Tramvay Cad. No: 11
Kuruçeşme Tel: 0 212 265 96 00
2 - La Boom: Yılın en iyi çıkış yapanı mekânı oldu. Şehirde pek örneği yok. Hem yemekleri iyi, hem de ambiyansı. Gündüz şık bir kafe, akşam restoran, geceyse kulüp havasına bürünüyor. Rezervasyonunuzu erken yaptırın, yoksa kapıda kalırsınız.
Adres: Sakıp Sabancı Cad. No: 14-A Emirgan Tel: 0 212 277 88 07
3 - Topaz: Yılın en iyi ‘fine-dining’ mekânı. Önce Boğaz manzarasıyla çalıyor kalbinizi, sonrasında da mutfağıyla. Her köşesi güzel ama Topaz’ın açısından Boğaz bir başka haşmetli. Servisinden aşçısına, seçme lezzetlerine dört dörtlük bir mekân.
Adres: İnönü Cad. Ömer Avni Mah. No: 50 Gümüşsuyu
Tel: 0 212 249 10 01
4 - Kydonia: Yılın en iyi Ege restoranı. Alaçatı’dan hatırlayanlar çıkacaktır. Kuruçeşme’de devasa bir tesis kurulmuş, Kydonia bu tesisin ortasına yerleşivermiş. Dekorasyon güzel, manzara da. Ama önce kocaman bir soğuk dolabı karşılıyor müşteriyi. Ege otları enfes, mezeleri de. Üstelik başka bir yerde kolay kolay bulamayacağınız lezzetlerle de kolayca avucunun içine alıyor. Adres: Muallim Naci Cad. No: 107 Kuruçeşme Tel: 0 212 257 11 31
5 - Asmalı Cavit: Yılın en iyi meyhanesi. Yıllardır çizgisini değiştirmedi. İki katlı, küçük dükkanında Cavit Bey, harikalar yaratıyor. Mezeleri birinci sınıf: Taramasını en baba balık lokantasında bile zor bulursunuz. Izgarada pişirdikleri kıymalı muska börekleri enfes. Hamsi kuşları, mevsiminde sardalya ızgaralarını deneyin.
Adres: Asmalımescit Cad. No: 16
Tel: 0 212 292 49 50
 


15 Mart 2013

İster Füzyon İster Osmanlı



Hip otel Bentley, hem dekorasyonu hem de füzyon mutfak ögeleri içeren mönüsü ile sıra dışı Bentley Restaurant'ta sonradan mönüye eklenen Osmanlı mutfağı örnekleri ile de ezber bozuyor! Bentley yorumu ile sunulan Osmanlı tatları, yabancı konukları olduğu kadar Türk misafirleri de etkiliyor... Bentley Hotel, misafirlerine özgün lezzetler sunan restoranı Bentley’in mönüsüne bir süreden beri yeni bir bölüm ekledi: "Ottoman Cuisine" yani Osmanlı Mutfağı... Tulum peynirli patates ile sunulan gül böreğinden başlayan listede neler yok ki?.. Örnek vermek gerekirse; Pazı Dolması, domates soslu yoğurt ve milföy grissini ile; Şiveydiz (kuzu etli), nane, yeşil soğan, nohut ve tereyağlı pilav ile; İstim Köfte, kuskus pilavı ve domates sos ile Adana Kebap, acılı bulgur pilavı, halka soğan ve soslu pide ile... Finalde ise Helatiye, su muhallebisi, meyva parçaları ve fındık ile...                  


Bentley Restaurant’ta; Türk, İtalyan, Fransız mutfaklarından lezzetleri aynı tabakta buluşturan füzyon yemeklerin servisi de devam ediyor elbette... Başlangıçlar, makarnalar, risotto’lar, ana yemekler ve tatlılar... Bentley Restaurant’ın, İtalyan tasarımı avant-garde ambiansında, şık sunumlarla servis edilen yaratıcı  lezzetlerinden tatmak, deneysel gastronomik bir yolculuğa çıkmaya benzer!.. Butik restoran Bentley; aynı anda yalnızca 35 kişiyi ağırlayabilir, bu sayı Private Room da içine alınarak düşünüldüğünde  50’yi bulabilir. Öğlen iş yemekleri için şehrin karmaşasından uzak bir sığınak olan Bentley Restaurant, akşamları  romantik atmosferi ile ön plana çıkıyor bu arada.




Phone: +90 (212) 291 7730

  

14 Mart 2013

Çikolatanın Ustalarını Keşfetmek İsteyenlere


Dimitri Salmon
Dünya Çikolata Ustaları Yarışması (WCM)-Güneydoğu Avrupa Ön Elemeleri 15 -16 Mart 2013 Tarihinde USLA Uluslararası Servis ve Lezzet Akademisi’nde gerçekleşiyor.Seçmelere katılan pek çok aday arasından yapılan eleme sonucunda en iyi altı çikolata ustası ve pasta şefi son derece prestijli bir unvan olan ‘Güney Doğu Avrupa ve Türkiye Bölgesi Çikolata Ustası’ unvanı için yarışmak üzere seçildi.

Yarışmanın finalistleri arasında şu isimler yer alıyor:
• Yiğit Zeyneloğlu Pastabahçe Adana - Türkiye
• İpek Yatmaz İpeksi Tatlar - İzmir - Türkiye
• Yusuf Karal Karafırın Istanbul - Türkiye
• Muhammed Özdemir Divan Pastaneleri -Istanbul - Türkiye
• Igor Zaritskiy Kyiv - Ukrayna
• Rahman Alakbarov Bakü – Azerbaycan
Finalistler; mesleki deneyimlerine ve yarışma jürisine sundukları özgün çikolata kaplı pasta ve kalıp pralin/kalıp pralin tarifleri ve kendi çalışmaları olan gösteri çikolatasının fotoğraflarına dayalı olarak seçildi. Finalistler USLA İstanbul Uluslararası Servis ve Lezzet Akademisi’nde 15-16 Mart 2013 tarihleri arasında düzenlenecek yarışma sonunda ‘Güney Doğu Avrupa ve Türkiye Bölgesi Çikolata Ustası unvanını kazanmak için İstanbul’a geliyor.
Sadece çikolatanın yaratıcı bir şekilde kullanımına ve ‘Lezzet Mimarisi’ temasına adanmış olan bu yarışmaya katılan her yarışmacının bir gösteri çikolatası, bir adet kalıp pralin, bir pasta ve bir çikolatalı tatlı hazırlaması gerekiyor. Bu yıl için belirlenen beşinci ve yeni kategori ise klasik Kanada tatlılarından biri olan ‘Profiterol’’ün yeniden yorumlanmasını içeriyor.
Ürünler; profesyonel jüri tarafından sunum, lezzet ve teknik beceri kriterleri dikkate alınarak değerlendirilecektir. Heyecan verici bu yarışmanın sonunda birinci gelen yarışmacı Güney Doğu Avrupa- Türkiye Çikolata Ustası unvanını kazanacak ve bu bölgeyi 2013 yılında Paris’te gerçekleştirilecek uluslararası büyük finalde temsil edecektir.

13 Mart 2013

Usla'da Çocuklar Gibi Şendik




Akşam Gazetesi hafta sonu eklerinin vazgeçilmez ekürileri Dalida, Başak ve Batu.... Sizi gerçekten çok özledim. Artık bu kadar uzun bir ara vererek görüşmemezlik yapmayalım. En kısa zamanda Başak'ın evinde toplanalım:) Dalida nam-ı diğer Dali'ciğimin arkadaşı Figen sayesinde keşfettim Usla'yı... Platin'de haberini yaptım. Gerçekten güzel bir yemek okulu ve çeşitli sertifikaları var. İlerleyen günlerde bu haberimi de paylaşacağım burada. Ama bugün Platin ekibi olarak davetli olduğumuz motivasyon workshop'undan bahsetmek istiyorum. Artık şirketler grup bilincini aşılamak için farklı stratejiler deniyor. Birlikte yelkenli eğitimlerine katılıyorlar, ne biliyim işte dağa tırmanıyorlar, müzik grubu kuruyorlar. Bu tip örnekleri çoğaltmak mümkün. Geçtiğimiz hafta Usla'nın davetlisi olarak Mecidiyeköy'deki lokasyonlarında hoş bir workshop'a katıldık. Platin kızları mutfaktaki tüm hünerlerini gösterdi. Buradan Usla'ya tekrar teşekkür ediyoruz. Parmesanlı tavuk, otlu patates ve tarte tatin olmak üzere 3 farklı spesiyal hazırladık. Sonra da herkes kendi hazırladığı yemekleri afiyetle mideye indirdi. Patatesleri doğrayalım, şimdi sarmısakları kıyalım, zeytinyağı serpelim derken vaktin nasıl geçtiğini anlayamadık. Bundan sonra fırsat buldukça ekip olarak bu workshoplara katılacağız. Sırada risotto workshop'u var. Nisan için geriye sayım başladı bile...

Not: Bu fotoğraf, ne kadar eğlendiğimizin en önemli kanıtı.. Füsun, bendeniz Bahar ve Dalida üçlüsü...

Adres: Gülbahar Mh., Avni Dilligil Sk No:12, 34394 İstanbul 
Telefon:(0212) 211 8752 
Toplu Taşıma: Gayrettepe 



12 Mart 2013

Bodrum Gümüşlük'ün Tepelerine Gizlenen Lezzet Mabedi: Teldolap




İçimdeki Teldolap fanatikliği gün geçtikçe artıyor. İstanbul'da yaşayan biri olarak ne zaman Bodrum'a kaçsam, mutlaka Gümüşlük tepelerine uzanan lezzetli bir mola veriyorum. Yine geçenlerde ailemi ziyaret etmek için Bodrum Turgutreis'e gitmiştim. Sağolsun bizimkiler hiç üşenmeyip beni yine Teldolap'a götürdüler.



Teldolap'ın sahibi Ömer Köylü de artık ailemizden biri gibi oldu. Onunla oturup sohbet etmek, üstüne iki el tavla atmak kadar keyifli bir şey yok. Eşi Fatoş Köylü'nün birbirinden lezzetli spesiyallerine zaten diyecek sözüm yok...


 Eee, lezzet ve sohbet bir araya gelince saatin nasıl geçtiğini unutuyor insan. Mart ayında sezonu açtı yine Teldolap. 60 kişilik bu mekanın tadını çıkarabilmek için mutlaka rezervasyon yaptırmak gerekiyor. Hele ki yaz akşamlarında... Yaz akşamlarında lezzetli yemeklere, enfes müzikler de eşlik ediyor. Diyorum ki burada ne kadar yazarsam yazayım, sizin bilhassa oraya gidip bu süreci deneyimlemeniz gerekiyor. Teldolap aslında müthiş bir inancın yansıması. Ömer Köylü'nün Gümüşlük tepeleriyle iki yıllık bir mücadelesi de diyebiliriz. Düşünsenize inin cinin top oynadığı bir dağ başında, sen iki yıl boyunca dinamit patlata patlata bir yaşam alanı yarat. Bu alanı restorana çevir... Sonra da milyonlarca müdavimin olsun. Olacak şey değil ama olmuş işte... 10 Mart'ta kahvaltıya gittik Ömer Abi'lere.


 Her şey her zamanki gibi muhteşemdi. Batan güneşi anımsatan sahanda yumurtaları, domates, taze soğan, salatalık, maydanoz ve lor peynirinden hazırlanan çingen salatası, ev reçelleri, köy tereyağı ve peynirleri, mis gibi demli çayı... Valla 3 saat durmaksızın yedik. Bir İstanbullu olarak Teldolap'a inanın aşeriyorum. Keşke her hafta gidebileceğim bir mesafede olsaydı. Ama buna da şükür. Özlemek de güzel...

Not: Yukardaki ekmeğin üzerine sürülen turuncu gıdanın, yumurta sarısı olduğunu söylemek istiyorum:)

Teldolap Cafe and Restaurant
Sarıcayer Mevkii 2Kume Evleri 85/2Gümüşlük 48970Telefon: 0252 394 37 29



Related Posts with Thumbnails