11 Kasım 2012




DİYETTE MİSİNİZ ? YA DA DİKKAT ETMENİZ GEREKİYOR DA CANINIZ TATLI MI İSTİYOR ? İŞTE ÇOK PRATİK VE KALORİSİ ÇOK AZ BİR TARİFİMİZ GELİYOR !!!!


Yeni tarifler icat etmeye, yemeğe, içmeye ve sizlerle paylaşmaya devam ediyoruzzz :)

SIMSICAK ÇOK KOLAY VE PRATİK
PAZAR AKŞAMI 'SALEP'İ :)



Bugün ne yazık ki  haftasonu tatilimizin son akşamı, Amaa bu sımsıcak pratik saleple haftaya çok zinde ve enerjik başlamış olacağız  :)



Tarifimiz şöyle:

1 litre şişe sütü tenceremize boşaltıyoruz, 1 yemek kaşığı pirinç unu, 1 yemek kaşığı buğday nişastası, 1 tatlı kaşığı tarçın  veya  1 yemek kaşığı nescafe... Biz nescafe ekledik ki değişik bir tat olsun, tarçın sevmeyenler için bir alternatif :) Ana tarifimiz budur bu kadar basit ve kolay işte



Şimdiiii:
İsteyen buna 4 yemek kaşığı şeker mi ekler ya da şeker hastalığınız varsa sakarin mi eklemek istersiniz  ya da hiç şeker eklemezsiniz,  onu size bırakıyoruz :) Bir de bulabiliriseniz aktardan yarım taze vanilya da eklerseniz çok lezzetli oluyor. Bir taşım tel karıştırıcı yardımıyla bir yandan karıştırarak kaynatıyoruz ve bardaklara dolduruyoruz. Sevdiklerimizle bir fincan mutluluk :) 


DENEMEK İSTEYENLERE AFİYET BAL ŞEKER OLSUN :)
YENİ TARİFLER , YENİ MEKANLAR VE GÜZEL YEMEKLERLE SİZLERLE OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ





BİZDEN  AYRILMAYINN :)


B & S








9 Kasım 2012

Sevgili Hanımlar, haftasonunun o eşsiz, iple çektiğimiz, dinlendirici zamanlarına saatler kala, keyifli kahvaltınız için az önceki tarifimize çok benzeyen  pratik bir tarif daha  sunuyoruz  !!!  :)


    SALAMLI ÇİÇEK MİLFÖY


Az önce verdiğimiz tarifimizin bir benzerini burada da uyguluyoruz.

2 milföyü yanyana ekleyerek bir güzel oklavamızla açıyoruz, isteyen su bardağını yan yatırıp da açabilir  :)

Ardından bir nescafe fincanı yardımıyla hamurumuzdan yuvarlaklar kesiyoruz ve  fotoğrafta da gördüğünüz gibi  bir yuvarlak şekilli hamurumuzdan üzerine salamımız ve tekrar yuvarlak hamurumuzla kapatıyoruz.


Veee işte ÇİÇEKLERİMİZE GELDİ SIRA :)

Bir bıçak yardımıyla yuvarlak hamurumuzun üzerine üçgen şeklinde kesikler atıyoruz çok da şekilli olmasına önem vermeyin sevgili hanımlar çünkü bu sizin kendinize özel  bir  çiçek tasarımınız olacak :)

Üzerine yumurta sarımızı da sürerek

15 dk  180 derecede fırındayızzzzzzz  :)


İşte bu kadar basit Değerli Hanımlar :)

Biraz salam, biraz hamur ve Sımsıcacık Bir Tebessüm :) 


Mutlu haftasonları dileriz :)

B & S
Merhabalar ,

Bugün haftanın son günü !!!

Vee  haftasonu  kahvaltınız için bugün size çok  özel, pratik ve lezzetli bir tarif vereceğiz.

NUTELLALI MİNİ KRUVASANLAR


4 milföy hamurunu  2 şer olarak alt üst şekilde diziyoruz ve bir oklava yardımıyla hepsini birbirine birleşiriyoruz. Bu sırada yuvarlak bir şekil vermeye de gayret gösteriyoruz ki kruvasanlarımızın şekilleri düz olabilsin.  Ardından  hamurumuzu 12 eşit üçgen parçaya bölüyoruz ve her üçgen parçamızın alt kısmına 2 cm lik bıçakla bir kesik atıyoruz. Bunun nedeni çikolatamızın kruvasanlarımızın her bir zerreciğine yayılmaları :)
Ve bir tatlı kaşığı yardımıyla nutellalarımız her birine bir tatlı kaşığı ekliyoruz ve üçgen hamurlarımız fotoğrafta da gördüğünüz şekilde yuvarlıyoruz. İşte bu kadar basit... Kruvasanlarınızın kızarması için dilerseniz üzerine eritilmiş tereyağı veya yumurta sarısı sürebilir ve peynir çeşitleriyle de deneyebilirsiniz...

20 dk  185 derece fırında :)



1 Kasım 2012

Ateş Böceği Ya da Uğur Böceği Siz Karar Verin


Valla dedemin yaratıcılığına diyecek yok. Bu tabak ise şaheseri... Yorumlarınıza bırakıyorum. Böylesi şahane bir ailede doğduğum için şanslıyım ben ya... İyi ki varsınız canlarım...

31 Ekim 2012

Domates Sanatı


Bizim ailede sadece kadınlar değil, erkekler de inanılmaz marifetli. Biricik dedem, İstanbul'un pazarlarını gezip, damak tadına uygun domatesleri itinayla seçer. Seçmekle kalmaz, itinayla özel tasarımlara imza atar. Bayram sabahı bizim için hazırladığı tabakları sizinle tek tek paylaşacağım. Çocuklarınıza bu şekilde dekoratif tabaklar hazırlarsanız, her şeyi yedirebilirsiniz. Benden söylemesi...

14 Temmuz 2012

Perrier Beet Kokteyli...




Serinletici bir içecek arıyorsanız, size tavsiyemiz buz gibi bir Perrier'le hazırlanmış enfes bir kokteyl.

Sıra dışı bir lezzet arayanların vazgeçilmez tercihi Perrier, yazın sıcağından bunalanları serinletici kokteylleriyle ferahlatıyor. Yaz partilerine ve eğlenceye eşlik eden en gözde içecek Perrier, içerisinde bulunan yoğun baloncukları ile susuzluğunuzu gideriyor ve tazelenmenize yardımcı oluyor.

Fransa’nın ikonik markası Perrier, düşük sodyumlu yapısı ile yüzde 100 doğal ve sağlıklı bir alternatif sunuyor. Modern ve cesur şişe tasarımıyla dikkatleri üzerine çeken Perrier, içerdiği dengeli mineral yapısı ile alkollü - alkolsüz kokteyllerin de vazgeçilmezi oluyor.



“Perrier Beet”


Malzemeler:

- 3 adet taze ahududu/frambuaz

- 2 küp pişmiş pancar kökü

- 1 ince dal kişniş

- 2cl Monin Raspberry Şurup

- Buz

- 12cl Perrier

Karıştırma bardağında tokmak yardımıyla taze ahududu/frambuaz, pişmiş pancar kökü ve kişnişi ezin. Daha sonra, Monin şurup, buz ve son olarak Perrier’i ekleyin.

Pişmiş pancar, ahududu/frambuaz lezzetli bir kombinasyon sunuyor ve Perrier’in de karışıma eklenmesiyle bütün aromaların tadı açığa çıkıyor. Soğutulmuş kokteyl bardağında karışımı iki defa süzdükten sonra kişniş ile süsleyerek servis edebilirsiniz.

Zincir mağaza ürün fiyat bilgisi:

- 6'lı paket 20 cl // 16,9 TL - Tekli şişe 2,8 TL

- 4'lu paket 33 cl // 11,9 TL - Tekli şişe 3 TL

- 1 adet 75 cl // 4,49 TL



Perrier Hakkında

Dünyanın en fazla satan maden sularından biri olan Perrier, Nestle Waters bünyesine aittir. Kaynak Fransa Provence bölgesinde yer alan Vergeze kasabasındadır ve 1863 senesinden beri kullanılmaktadır. Perrier, bugün 150 ülkeye ihraç edilmektedir. Diğer sodalarla karşılaştırıldığında düşük sodyum oranına sahip olmasından dolayı ağızda tuz tadı bırakmayan Perrier, yoğun gaz oranı ile Türk damak tadına uygundur. Düşük sodyum oranından ve yüzde yüz doğal olmasından dolayı gazlı içeceklere alternatif sağlıklı bir ferahlatıcıdır.



13 Temmuz 2012

Hürrem'in Tatlısı Gül Sulu Su Muhallebisi



Sektörünün yenilikçi ismi Eker’den Ramazan’a özel yeni bir lezzet daha. Hürrem’in çok sevdiği ve sık sık sipariş vererek, Saray aşçılarına hazır ettirdiği Gülsulu Su Muhallebisi’ni, Eker Ramazan’da sizlerin sofralarına taşıyor.
Osmanlı mutfağının sevilen tatlılarından gül sulu su muhallebisi, bu yaz Ramazan sofralarına lezzet ve hafiflik getiriyor…
Süt ve süt ürünleri konusunda 35 yıldır tüketicilerini kalite ve tazelikle buluşturan Eker Gıda, sofralara yeni tatlar kazandırmaya devam ediyor. 5 yıldır sütlü tatlı üreten Eker, Osmanlı mutfağından günümüze ulaşan ve hafifliği nedeniyle yaz tatlısı olarak da bilinen su muhallebisini, gül suyunun ferahlatıcı etkisi ile buluşturdu. Ramazan’da duyulan tatlı ihtiyacını, ağır şerbetli tatlılar yerine hafif bir şekilde gidermeyi amaçlayan gül sulu su muhallebisi, tatlıseverlere damak zevkinden ödün vermeden sağlıklı bir lezzet sunuyor.
Geleneksel lezzetlere verdikleri önemi vurgulayan Eker Süt Ürünleri AŞ’nin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nevra Eker, yeni sütlü tatlıları gül sulu su muhallebisi ile 11 ayın sultanı Ramazan’a hazır olduklarını söylüyor. Nevra Eker, Ramazan ayının sıcak yaz günlerine denk gelmesinden dolayı sofralara sindirimi kolay, hafif, farklı ve lezzetli bir tatlı alternatifi sunduklarını belirtiyor. Ramazan’a özel olarak sınırlı sayıda üretilen Eker Gül Sulu Su Muhallebisi, muhallebisinin içeriğinde çok az miktarda şeker bulundurmakta ve geleneksel olarak üzerine pudra şekeri ilave edilerek tüketilmektedir.Eker Gül Sulu Su Muhallebisi, geleneksel tüketime uygun şekilde yanında pudra şekeri ile 150 gramlık kaşıklı pratik ambalajlarla satışa sunuldu. Raflarda yerini alan ürünün satış fiyatı ise Ramazan ayına özel sadece 1 TL.

12 Temmuz 2012

Rixos Hotels ile Ramazan'da İstanbul'u Keşfedin



Rixos Hotels’in Istanbul’daki iki oteli Rixos Pera Istanbul ve Rixos Elysium Suites Taksim, Ramazan ayında müşterilerine özel konaklama paketlerinin yanı sıra düzenlenen şehir turları ile tarihi kent İstanbul’u yeniden keşfetme fırsatı sunuyor. Yıl boyunca yerli ve yabancı bir çok turisti ağırlayan Rixos Pera Istanbul ve Rixos Elysium Suites Taksim ramazana özel düzenlenen Sultanahmet, Feshane, Kapalı Çarşı ve Boğaz turu ile misafirlerine Rixos konforunda unutulmaz bir gezi keyfi yaşatıyor. Rehber eşliğinde düzenlenen turların yanı sıra misafirlere otele erken giriş ve geç çıkış imkanları da sunuluyor. Rixos Pera Istanbul’da, Emre Ergani’nin işlettiği ve dünya mutfaklarından seçkin örneklere yer verilen restoranlar Park Şamdan, Chapelle, Jack Russel, Aija Shima ve Cafe Royal misafirlere Ramazan ayında da lezzetli alternatifler sunuyor. Rixos Pera Istanbul ve Rixos Elysium Suites Taksim’de yıl boyunca SPA terapileri ile misafirlerini ağırlayan Rixos Royal Spa, Ramazan ayında da yüzde 20 indirim imkanı sağlıyor.



11 Temmuz 2012

Kahvaltı Keyfinin Yeni Adresi: La Mia Luce




“Şık, lezzetli, keyifli”… İstanbul gastronomi yaşamına yeni bir soluk getirdi. La Mia Luce’de hazırlanan kahvaltı sofralarını tanımlayan en iyi üç kelime. Günün her saatinde doyumsuz, taze ve özel tatlar sunan La Mia Luce, birbirinden lezziz seçenekleri ile haftanın 7 günü misafirlerine eşsiz bir kahvaltı keyfi yaşatıyor.

Evlerdeki kahvaltı sofralarını, Türkiye ve dünyadan seçilmiş en iyi ürünlerle şık ve rahat bahçesine taşıyan La Mia Luce, damak ve göz zevkine aynı anda hitap ediyor. Anadolu yakasının yeni gözde mekanı, fırından yeni çıkmış ekmek ve hamur işleri, tereyağ, bal, kaymak ve çeşit çeşit reçellerden oluşan geleneksel tatlar, dört çeşit zeytin, ithal ve yerli peynir çeşitleri, taze köy yumurtasından yapılan omletler, salam, tavuk ve dana jambon, isli kuru et, ızgara sucuk gibi şarküteri ürünleri, doğal domates ve yeşillikler, taze mevsim meyveleri ve sınırsız içeceklerle gerçek bir kahvaltı şöleni sunuyor.

La Mia Luce’de rahat ve huzurlu bir ortamda kahvaltı keyfi saat 09.30–12.30 saatleri arasında devam ediyor. Çay, Türk kahvesi, çözünür kahve, limonata, taze sıkma portakal suyu, süt, su ve sodanın limitsiz olarak servis edildiği zengin serpme kahvaltı, kişi başı KDV dahil 45 TL. Mekanda 12 yaşa kadar olan çocuklardan ise ücret alınmıyor.


www.lamialuce.com

Adres : Plaj Yolu Sok. No:18 B Blok Suadiye/İstanbul

Tel : (0216) 464 17 77 - 78 - 79





10 Temmuz 2012

İstanbul Modern Restoran, TripAdvisor’da İstanbul’un En Sevilen 25 Restoranı Arasında




İstanbul Modern Restoran, gezginlerin en çok tercih ettiği turizm sitelerinden TripAdvisor tarafından Gezginlerin Seçimi 2012 (Travellers' Choice 2012) Ödülü’ne layık görüldü ve İstanbul’un en sevilen 25 restoranı arasına girdi. Her yıl otel ve varış noktası kategorilerinde verilen ödüllere bu yıl restoran kategorisi de eklendi.

Ziyaretçilerin forumlara katılmalarını, görüş, yorum ve fotoğraflarını paylaşmalarını sağlayan TripAdvisor web sitesi, seyahat edilecek bölgelerle ilgili konaklama seçenekleri, turistik alanlar, görülecek mekanlar ve sosyal etkinlikler konusunda bilgi veren kapsamlı bir gezi rehberi niteliğinde. 21 farklı dilde 30 websitesi, yaklaşık 20 milyon üye, 60 milyonun üzerinde yorum ve aylık 50 milyonu aşan ziyaretçi sayısıyla TripAdvisor dünyanın en büyük seyahat sitesi. Gezginlerin Seçimi (Travellers' Choice) ödülleri de site ziyaretçilerinin yorum ve görüşlerine göre belirleniyor.

6 Haziran 2012

Tantuni Meraklılarına Evde Tantuni Hazırlama Tüyoları



Valla aslında bu işin uzmanı Pınar'dır. Yarım ekmek tantunileri hazırlayıp hazırlayıp yedirirdi bize. Ben bu kez onunkinden daha farklı bir tarz denedim ve gerçekten güzel oldu. Bakalım siz de beğenecek misiniz?

Malzemeler ( 4-6 kişilik)
-1 kilo biftek
-Acı köfte sosu ( çekirdekli olanlarından)
-2 adet piyazlık doğranmış soğan
-1 demet maydanoz
-2 domates
-Biraz sumak, kekik ve karabiber
-Bol kimyon ve toz kırmızıbiber
-Acı biber turşusu
-Tereyağı-sıvıyağ
-Ekmek
-Limon

Hazırlanışı
Bifteklerin önünü ve arkasını sıvıyağla iyice marine edin. Düdüklü tencereye alın. Etlerin üzerine 2 çorba kaşığı tereyağı, 1 tatlı kaşığı tuz, 2 çay kaşığı karabiber koyun.Güzelce hoplatıp, düdüklünün altını kapatın. 30-35 dakika pişirin. Etler soğuduktan, suyunu iyice süzün. Sonra keskin bir bıçakla etleri iyice küçültün. Küçücük kareler haline getirin. Et lif lif ayrılır moda gelsin. Etleri derin bir tavaya alın. 4 çorba kaşığı sıvıyağda 10 dakika kavurun. Etler çok kuru kaldıysa biraz daha yağ koyabilirsiniz. Sonra 1 dolu dolu tatlı kaşığı kimyon, 1 dolu dolu tatlı kaşığı toz kırmızıbiberi ete ilave edin. Son olarak 1 çay kaşığı kekik ve 1 tatlı kaşığı tuz koyup etleri iyice harmanlayın. Ayrı bir yerde soğanları piyazlık doğrayın. Maydanozları kıyın. Soğan, maydanoz ve sumaktan oluşan bir salata hazırlayın. Yarım ekmeklerin ön yüzüne acı köfte sosunu kaşık yardımıyla güzelce sürün. Üzerine istediğiniz kadar et koyun. Üzerine soğan salatasından koyun. Domatesin kabuklarını soyun, çekirdeklerini çıkartın ve ince dilimler keserek, soğanın üzerine ilave edin. Son olarak da acı biber turşusunu ve limon suyunu ilave edip ekmeği kapatın.

Yani bu kombinasyonun çirkin olması ihtimali var mı sizce?


5 Haziran 2012

Acapulco Oteli'nin Pide Ustası'na İstanbul'dan Sevgiler-Saygılar



Girne'deki Acapulco Oteli'ne gerçekten hayran kaldık. Otelin önemli bir kısmı yenilenmiş. Denizi şahane.. Bodrum'u aratmıyor. Kumsalı ve dibi görünen deniziyle belki Bodrum'dan bile güzel. Odalar son derece modern dekore edilmiş. Yemekleri de son derece lezzetli. Tek problem tatlı seçeneklerinde... Otelin tatlı şefini gözden geçirmesinde ya da yenilemesinde fayda var. Damak tadımıza uygun bir tatlı bulabilmek için adeta göbeğimiz çatladı. Son gün bir değişiklik yaptık ve otelin sahil tarafındaki kafesinde yemek yedik. Aman Allah'ım, burada ömrümde yediğim en güzel kıymalı pideyi yedim. Pidenin büyüklüğü neredeyse yatak odamız kadardı:) İki kişi zar zor bitirebilir yani. Şefin pidenin üzerine koyduğu mis gibi domates soslu kıyma hakkında ne diyebilirim bilmiyorum. İstanbul'daki pideciler, o malzemeyi sanırım 3 pidede filan kullanıyorlar. Anlayacağınız Acapulco Oteli'nin çılgın pide ustası bize unutulmaz bir pide deneyimi yaşattı. Fırsatınız olur da Acapulco'ya giderseniz mutlaka bu pidenin tadına bakın...

4 Haziran 2012

Değişik Bir Meze Arayışı İçinde Olanlara...





Valla, uzun zamandır bu kadar değişik ve hoş bir meze yememiştim. Hem biranın hem de rakının yanında canavar gibi  gidiyor. Üniversiteden arkadaşım Zeynep sayesinde tattım bu leziz mezeyi. İçindeki malzemelere bakınca, "Olur mu canım bu böyle" diyebilirsiniz içinizden. Ama önyargılı olmamanızı tavsiye ediyorum. Bir kere deneyin ve yeşil elma ve ton balıklı mezenin müdavimi olun...

Yeşil Elmalı Ton Balıklı Meze

Malzemeler
-2 büyük boy Dardanel ton balığı
-1 orta boy ekşi yeşil elma
-1 orta boy beyaz soğan
-Tuz, karabiber, toz kırmızıbiber

Hazırlanışı
Ton balıklarını bir kaseye alıp çatalla güzelce ezin. Elma ve soğanı aynı ebatlarda minik küpler halinde kesin.  Baharatları da ekleyin. Kızarmış ekmekle servis edin.

29 Mayıs 2012

Suvla Şarapları’na Londra’dan 7 ödül



Suvla Şarapları, ilk kez katıldığı Uluslararası Londra Şarap Fuarı’nda International Wine Challenge 2012 ve Decanter World Wine Awards yarışmalarında 7 ödüle layık görüldü. Suvla Roussanne-Marsanne, bu yıl 9.su düzenlenen ve 47 ülkeden 14 bin 119 şarabın katıldığı Decanter World Wine Awards’da, beyaz şarap kategorisini Türkiye’de tek başına sahiplenen ‘Regional Trophy’ ödülüyle, Güney ve Doğu Akdeniz ülkelerinde altın madalya alan beyazlar arasındaki en iyi şarap seçildi.

Türkiye’de ‘şato tipi’ yüksek nitelikli şarabın yeni temsilcisi Suvla Şarapları, ilk kez katıldığı Londra Uluslararası Şarap Fuarı’nda 4 farklı şarabıyla toplamda 7 ödüle layık görülerek önemli bir başarıya imza attı. Suvla Roussanne-Marsanne 2011 Decanter’den Regional Trophy (Güney ve Doğu Akdeniz ülkelerinde altın madalya alan şaraplar arasında en iyi dereceyi) alırken Suvla Rose Cabernet Sauvignon-Cabernet Franc 2011 ile birlikte IWC‘den gümüş madalya kazandı. Decanter’den bronz madalyayla dönen Suvla Grenache Noir 2011 IWC’den; Suvla Reserve Chardonnay 2011 ve Suvla Rose Cabernet Sauvignon-Cabernet Franc 2011 ise Decanter’den övgüye değer – commended madalya aldı.

Dünyanın önemli şarap dergilerinden olan Decanter’in her yıl düzenlediği "Decanter World Wine Awards"a bu yıl 47 ülkeden 14.000’in üzerinde şarap katıldı. Suvla’nın beyaz şarap kategorisinde çok önemli bir ödülle döndüğü yarışmanın, en geniş katılımlı uluslararası yarışmalardan biri olduğunu hatırlatan Suvla Şarapları Kurucusu Selim Zafer Ellialtı, ‘Fuar katılımcıları ve yarışma temsilcileri, aldığımız sonuçların ilk mahsüller ve ilk katılım için oldukça umut verici olduğu konusunda hem fikir. Henüz genç bir marka olarak ilk kez katıldığımız fuarda da büyük ilgi görüyoruz. Eylül’de piyasaya çıkacak olan Reserve ve Grand Reserve kırmızı şaraplarımızın da merakla beklendiğini görmek bizi son derece motive etti’ dedi.


24 Mayıs 2012

MCDonald's Restoranları Denize Açılıyor




McDonald’s, Türkiye’de hız verdiği restoran açılışlarına yeni kurumsal anlayış ve konseptini taşıdığı iskele restoranları ile sürdürüyor. McDonald’s’ın BTA ile yaptığı işbirliği sonucu açılacak restoranlarının ilki Yalova İskelesi’nde hizmete girdi. McDonald’s, yeni restoran açılışlarını hız kesmeden sürdürüyor. McDonald’s’ın Yalova’daki 2’nci, Türkiye’deki 183’üncü McDonald’s restoranı Yalova İskelesi’nde hizmete girdi. McDonald’s’ın iskele restoranlarının tanıtıldığı ve BTA ile yapılan işbirliğinin aktarıldığı Yalova restoran açılışında konuşan McDonald’s Genel Müdürü Dilek Başarır, “McDonald’s Türkiye’de 26 yılını geride bıraktı. Türkiye’de hız verdiğimiz restoran açılışlarındaki yeni kurumsal anlayışımızı ve konseptimizi iskele restoranları ile de sürdürüyoruz. Türkiye’nin geleceğe dönük markası BTA ile işbirliğimizden mutluluk duyuyoruz. McDonald’s, bundan böyle misafirlerine yolculuklarda da eşlik edecek. Tüketicilerimiz en kaliteli ürünlere, en uygun fiyatlarla iskelelerde de ulaşacak” dedi.

7 farklı noktada iskele restoranı açılacak


Başarır, McDonald’s’ın toplamda 4 bin 500 kişinin üzerinde istihdam yarattığını Yalova ve iskelelerde açılacak diğer restoranların 150 kişiye daha istihdam sağlayacağını belirtti. Başarır, “Keyifli anların markası McDonald’s olarak misafirlerimizin yolculuklarına gıda güvenliği ve kaliteyi getiriyoruz. Yalova Feribot ve Deniz Otobüsü İskelesi’nde yer alan konumumuz ve McDonald’s’ın ‘yeni mimari anlayışı’ ile modern, şık ve canlı renklerin kullanıldığı tasarımıyla restoranımız ziyaretçiler tarafından sıklıkla tercih edilen bir restoran olacak. BTA ile işbirliğimiz Yalova İskelesi’ndeki restoranımız ile sınırlı kalmayacak. Önümüzdeki dönemlerde Sirkeci, Bostancı, Topçular, Yenikapı, Eskihisar ve Beşiktaş iskelelerinde de McDonald’s hizmeti tüketicilerle buluşacak” diye konuştu. Açılışta konuşan BTA İcra Kurulu Başkanı Sadettin Cesur ise McDonald’s gibi bir dünya markasıyla işbirliği yapmaktan mutlu olduklarını belirtti.

23 Mayıs 2012

Big Chefs’te Mojito Zamanı




Türkiye genelindeki Big Chefs barmenlerinin sizin için yarattığı en özel Mojito’yu seçin, yaratıcısı olan barmeni Mojito’nun anavatanı olan Küba’ya, Bodegia del Medio’ya gönderin. Siz de Mojito içmenin keyfini sürün…
Ankara’da başlayan yolculuğuna İstanbul, Gaziantep, Mersin ve Antalya illerinde açtığı şubeleri de katarak, yılın 365 günü, günün her saati, en lezzetli yemekler, en taze ekmekler, en özel tatlılar, en hızlı ve en iyi servisi sunan Big Chefs, 01 Mayıs-01 Eylül tarihleri arasında barmenlerine Mojitofest’te kendilerini kanıtlama şansı sunuyor. Mojito Fest kapsamında, Türkiye genelindeki 13 Big Chefs şubesinden, 13 yetenekli barmenin üreteceği farklı reçetelere sahip Mojitolar, 4 ay boyunca Big Chefs menüsünde misafirlerin beğenisine sunulacak. En lezzetli ve orijinal Mojito’yu yaratmanın amaçlandığı Mojitofest’te, en çok beğeni kazanan reçetenin yaratıcısı olan barmen, Mojito’nun anavatanı olan Küba’ya gitme hakkı kazanacak. Mojito Fest boyunca tüm şubelerde keyifle yudumlayacağınız Mojito’larınıza, 20:00-22:00 saatleri arasında da Küba müzikleri eşlik edecek. Siz de Big Chefs’lerde en sevdiğiniz mojito’yu seçin, bu lezzetin her daim Big Chefs menüsünde yer almasını sağlayın!



22 Mayıs 2012

Köfteci Ramiz” Yeni Plus Konseptiyle Çeşme Marina’da




Yarattığı lezzetle, 1928’de Akhisar’da açtığı köfteci dükkânını, bugün Türkiye’de 105 şubelik dev zincire dönüştüren Köfteci Ramiz, 2012 yılındaki hızlı büyüme hedefine devam ediyor. Gıda perakendesi alanına farklı konseptler kazandırma başarısı ile tanınan Köfteci Ramiz, “Rames Cafe”, “Ramiz Çocuk” ve “Ramiz Plus” ile pazardaki yerini gittikçe güçlendiriyor. Köfteci Ramiz, 18 Mayıs 2012 tarihinde İzmir Çeşme Marina’da açtığı yeni “Ramiz Plus” şubesiyle, Türkiye çapındaki toplam şube sayısını 106’ya, İzmir’deki şube sayısını ise 8’e çıkarıyor.

Köfteci Ramiz, 2000 yılından itibaren başladığı ve 105 şubeye ulaştığı hızlı büyüme sürecine, 2012 yılında, hali hazırda sözleşmeleri imzalanmış ve inşaatları devam eden 14 şubeyle devam ediyor. 2012 yılı hedeflerini iç pazarda olduğu kadar yurt dışında da yayılmaya endeksleyen Köfteci Ramiz, “Rames Cafe”, “Ramiz Çocuk” ve “Ramiz Plus” konseptleri ile farklı tüketicilere hitap etmeyi başarıyor. Şube sayısı ve müşteri sirkülasyonunu her geçen gün artıran firma, pazardaki güçlü konumunu da korumaya devam ediyor. Türk mutfağının eşsiz lezzetlerini, dünyanın farklı tatlarıyla buluşturan ve damak tadına düşkün olanların ortak tercihi haline gelen Köfteci Ramiz, yeni konsepti “Ramiz Plus”ın 3. şubesini şimdi de İzmir Çeşme Marina’da hizmete açtı. Köfteci Ramiz, 18 Mayıs 2012 tarihinde Çeşme Marina’da hizmete giren yeni “Ramiz Plus” şubesiyle, Türkiye çapındaki toplam şube sayısını 106’ya, İzmir’deki şube sayısını ise 8’e çıkardı. Daha önce İstanbul’da Bağdat Caddesi’nde Caddebostan semtinde ve Adana Turgut Özal Bulvarı’nda açılan Köfteci Ramiz Plus, klasik konseptine ek olarak; burger çeşitleri, makarnalar, salatalar, pizza çeşitlerini de tüketicisinin beğenisine sunuyor. Çeşme Marina'nın muhteşem deniz manzarası eşliğinde yaz-kış açık kalacak olan Ramiz Plus, aynı zamanda kafe olarak da hizmet verecek. Sıcak içecek çeşitlerinin yanında vitamin barıyla da ilgi gören Ramiz Plus, Çeşme Marina'nın gözde mekanlarından olmaya aday…

Adres: Musallah Mahallesi, 1016. Sokak Çeşme Marina No: 2 Çeşme-İzmir


http://www.kofteciramiz.com/

19 Mayıs 2012

Go Mongo'da Mongolian Barbeque




Go Mongo restoranları, yemeklerinin lezzeti ve konseptiyle misafirlerine Moğolistan’daki geleneksel ziyafetlerin doyumsuz tadını yaşatıyor. Kendi seçtiğiniz karışımı oluşturmanıza olanak tanıyan “Mongolian Barbeque – Moğol Barbeküsü” konseptinin Türkiye’deki ilk ve tek temsilcisi olan Go Mongo’da, açık büfede sergilenen et, sebze, noodle, sos ve baharat alternatiflerinden seçilen karışımlar özel bir sac üzerinde pişirilerek servis ediliyor. Tavuk, hindi, dana ve kuzu eti seçeneklerinin yanı sıra 25 çeşit sebze de açık büfede sunulan yiyecekler arasında yer alıyor. Değişik lezzetler oluşturmakta en büyük farkı yaratan 20 çeşit sostan seçilecek alternatiflerin karıştırılmasıyla oluşturulan ve “Mongolian Barbeque” usulü hazırlanan yemeklerde neredeyse sonsuz bir çeşitlilik yakalamak mümkün!

Üstelik Go Mongo’nun yenilenen menüsüne Japon, Hint ve Tay mutfağına özgü seçkin lezzetler eklendi. Ananaslı Pilav, Kızarmış Muz ve daha neler neler...

Go Mongo Suadiye

Suadiye Plaj Yolu Sok. Suadiye Park, Suadiye

Tel: (216) 410 32 23

Go Mongo İstinye Park

İstinye Park Alışveriş Merkezi, İstinye

Tel: (212) 345 58 88

Go Mongo Meydan

Meydan Alışveriş Merkezi, Ümraniye

Tel: (216) 499 25 25



18 Mayıs 2012

La Torre Restoran'ı Mutlaka Deneyin...




İstanbul’un yeni bir bakış açısıyla keşfedileceği, misafirlerini eşsiz bir konaklama deneyimine davet eden Türkiye’nin ilk Le Méridien oteli Le Méridien İstanbul Etiler bünyesindeki La Torre Restoran, şehrin en yeni ve iddialı restoranlarından biri olarak açılışını müjdeliyor. Hem tasarımı hem de mönüsüyle “yeni bir perspektif”, özgün bir mutfak kültürü sunmaya hazır olan La Torre Restoran, genç ve yaratıcı Baş aşçısı Tarkan Özdemir öncülüğünde keşfedilmemiş pek çok lezzeti açığa çıkarıyor, misafirlerine imza niteliğinde deneyimler yaşatıyor. Tatların, renklerin ve aromaların kusursuz biçimde bir araya geldiği restoran, Türk mutfağının Akdeniz, İtalyan ve Uzakdoğu esintileriyle tekrar yorumlanmasından oluşan farklı mönüsüyle sofistike ve bütünleşmiş bir yemek tecrübesi vaat ediyor.


 Felsefesini “keşfetmek” üzerine kuran Le Méridien, mutfak tutkusunu yaratıcı bir deneyime dönüştürerek; gezgin konuklarını, dünya mutfaklarında da bir seyahate çıkarıyor. 34 katlı binasında Boğaz ve şehrin ilham verici manzarasını sunan, uzun konaklamalar için tasarlanmış 21 rezidans süiti içeren 259 konuk odasıyla kapsamlı bir çağdaş yaşam deneyimi vaat eden Le Méridien İstanbul Etiler Genel Müdürü Michael Schlueter, La Torre’nin açılışından duyduğu mutluluğu ifade etti: “Restoran’ın, hem uluslararası misafirlerimiz, hem de çevrede yaşayanlar tarafından çok beğenileceğine eminiz. La Torre, yeni bir damak deneyimi sunarak, bu canlı şehre yeni bir standart getirecek.” Hem modern, hem sıra dışı olmayı başarabilen mönüsüyle dikkat çeken La Torre Restoran, otelin 4. katında yer alıyor. Otel dışından da ayrı girişi bulunan, vale hizmetiyle otel konuklarının yanı sıra, kent sakinlerini de bu tecrübeye davet eden restoranın kapalı bölümü 200, havuz başındaki açık terası ise 200 kişiyi ağırlayabiliyor. Gruplar için tercih edilen özel odaları ve bölümleriyle La Torre, kahvaltıdan akşam yemeğine dek geniş bir yelpazede alternatifler sunuyor. Şehrin yeni çağdaş sembollerinden biri olarak öne çıkan Le Méridien İstanbul Etiler, restoranı La Torre ile de konuklarına ilham verici bir deneyim yaşatıyor.

ŞEF HAKKINDA

Le Méridien İstanbul Etiler için Uzakdoğu’dan gelen Şef Tarkan Özdemir, özgün ve lezzetli mutfağıyla tanınan ve 14. yy’dan beri pek çok aşçı yetiştiren Bolu Mengen’de doğdu ve büyüdü. Temel aşçılık eğitimini Mengen Aşçılar okulunda alan Özdemir, Türkiye’de bazı otellerde çalıştıktan sonra InterConintental grubunun Crowne Plaza Beijing, InterContinental Shenzhen, Al Bustan Palace InterContinental Muscat, InterContinental Malta, InterContinental Berlin & Frankfurt ve Crowne Plaza Istanbul gibi en iddialı otellerinde çalıştı. Son olarak Çin’deki InterContinental Hangzhou ve Holiday Inn CBD Hangzhou’nun açılış dönemi ve sonrasındaki süreci yönetti.
Özdemir’in uzmanlaştığı alanlar arasında Avrasya tarzı fine dining, çağdaş Akdeniz mutfağı, garde manger, soğuk sunumlar, pastacılık ve hamur işleri, çikolata, şeker ve pastillage, yenebilir malzemelerle yapılan heykel ve resim çalışmaları, uluslararası büfe düzenleme ve sunumları, kurumsal yemek hizmetleri, banket ve catering bulunuyor. Tarkan Özdemir, şimdi Le Méridien İstanbul Etiler’in Executive Şef’i olarak görev yapıyor.

17 Mayıs 2012

Big Chefs ve Türk Eğitim Derneği işbirliği ile küçük şefler için “Geleceğim Parlak, Kariyerim Mutfak” Projesi!



21-29 Mayıs tarihleri arasında ilk etabı Karadeniz Bölgesi olmak üzere, Karabük’ten başlayarak sırasıyla Zonguldak, Karadeniz Ereğli ve Polatlı’yı gezecek olan “Geleceğim Parlak, Kariyerim Mutfak” proje tırı, bu bölgelerdeki Türk Eğitim Derneği (TED) Okulları’nda okuyan, ağırlıklı burslu öğrencilere hem teori hem de pratikte mutfağı ana hatlarıyla tanıtarak gastronomi kültürüne dair bilgiler vermeyi ve kariyer olarak mutfak sanatlarını seçmelerine teşvik etmeyi hedefliyor.

“Büyük Şefler Büyük Lezzetler” mottosu ile 2008 yılında Ankara’da başlayan lezzet yolculuğuna her geçen gün bir yenisini ekleyerek kısa zamanda Türkiye’de 13. şubesini açan Big Chefs’, Türkiye’nin eğitim alanındaki en köklü sivil toplum kuruluşu olan Türk Eğitim Derneği (TED) ile geliştirdiği “Geleceğim Parlak, Kariyerim Mutfak” sosyal sorumluluk projesiyle çocukların geleceğine ışık tutuyor.
Türk Eğitim Derneği (TED) Okulları’nda okuyan, ağırlıklı burslu öğrencilere hem teori hem de pratikte mutfağı ana hatlarıyla tanıtarak gastronomi kültürüne dair bilgiler vermeyi ve kariyer olarak mutfak sanatlarını seçmelerine teşvik etmeyi amaçlayan “Geleceğim Parlak, Kariyerim Mutfak” projesinin Big Chefs önderliğinde yürütüldüğünü dile getiren Big Chefs Kurucu Ortağı Gamze Cizreli, “Biz lezzet ve kalite değince akla gelen ilk isim olmayı istiyoruz. 13 şubemizin yanı sıra 2012 yılının ikinci yarısında yurtdışında New York, Rusya, Azerbaycan ve Hindistan’da olmayı hedefliyoruz. Fakat sorumluluğumuzun sadece bunlarla sınırlı olmadığını biliyoruz. “Geleceğim Parlak Kariyerim Mutfak” projemizi Türk Eğitim Derneği işbirliği ve MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş, İnoksan Mutfak, Ekol Gıda ve Petrol Ofisi’nin yakıt desteğiyle hayata geçiriyoruz” dedi.
21-29 Mayıs tarihleri arasında sırasıyla Karabük, Zonguldak, Karadeniz Ereğli ve Polatlı’daki Türk Eğitim Derneği (TED) Okulları’nda okuyan çocuklara ulaşmayı hedeflediklerine dikkat çeken Cizreli, 4 ilde yaklaşık 60 çocuğa temel gastronomi eğitimi vereceklerini açıklayarak ilk etap Karadeniz’in ardından ikinci etabın Doğu’daki TED Okulları olduğunu belirtti. Cizreli, projeye yönelik sözlerini şöyle sürdürdü: “Geleceğim Parlak, Kariyerim Mutfak” tırına kuracağımız mutfak ile “Büyük Şefler”, proje kapsamında gidilecek illerdeki çocuklarımızla birlikte çorba, risotto, foccacia ekmeği ve brownie yapacak. Çocuklarımız da kendi ellerinin değdiği bu lezzetli menüyü tadacaklar. Big Chefs tarafından eğitilen her öğrenciye sertifika ile birlikte aşçı önlüğü, şapka, Big Chefs eğitim kitapçığından oluşan bir kit vereceğiz. Ayrıca her ilden en başarılı 3 çocuğumuzu seçerek, İstanbul Big Chefs mutfaklarında staj imkanı sunacağız.” Mutfak Sanatları’nın günümüzde yükselen değer olduğunu vurgulayan Gamze Cizreli, bu konuda Big Chefs olarak öncülük etmek istediklerini ve gezici tır ile ilk etabı Karadeniz’de tamamladıktan sonra Güney Doğu Anadolu, İç Anadolu, Ege ve Marmara’daki okullarda da eğitim vermeyi hedeflediklerini belirtti.


Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu ise kuruluşundan bu yana tam 84 yıldır başarılı ancak maddi olanakları yeterli olmayan 47.000‘i aşkın öğrenciye karşılıksız öğrenim bursu veren Türk Eğitim Derneği’nin temel amacının, Ulu Önder Atatürk'ten emanet aldığı meşale ile çağdaşlık ve modernlik çizgisinden ayrılmadan daha çok çocuğun geleceğini aydınlatmak olduğunu söyledi. Projenin, derneğin kuruluş amacına uygun olduğuna dikkat çeken Pehlivanoğlu, “’Geleceğim Parlak, Kariyerim Mutfak’ projesiyle ilgili işbirliği teklifi geldiğinde çok heyecanlandık. Bu projeyi birlikte yürüttüğümüz Big Chefs ve diğer çözüm ortaklarımızla birlikte Türk Eğitim Derneği bünyesindeki çocuklarımızın geleceğine katkıda bulunacağız ve meslek edindirme konusunda onlara destek olup yol göstereceğiz” dedi.


“Geleceğim Parlak, Kariyerim Mutfak” tırı güzergahı


• 21Mayıs Pazartesi/22 Mayıs Salı –KARABÜK (TED Karabük Koleji)

• 23 Mayıs Çarşamba -ZONGULDAK (TED Zonguldak Koleji)

• 24 Mayıs Perşembe –KDZ. EREĞLİ (TED Karadeniz Ereğli Koleji)

• 28 Mayıs Pazartesi/29 Mayıs Salı -POLATLI (TED Polatlı Koleji)

16 Mayıs 2012

Vanilya Dondurmalı Sıcak Volcano Kek




Malzemeler
- 250 gram tereyağı
-250 gram bitter kuvertür
- 5 adet yumurta sarısı
- 3 adet yumurta
-125 gram şeker
-80 gram un
-1 tutam vanilya
-1 top vanilyalı dondurma

Hazırlanışı

-Tereyağını ocakta eritin.
-Erittiğiniz tereyağını ocaktan alıp içine doğranmış kuvertürü ekleyin.
-Un, şeker ve vanilyayı ekleyin.
- Yumurta sarıları ve yumurtaları ekleyip tüm malzemeyi karıştırın.
-Kalıplara doldurup, 190-200 dereceli fırında 8-10 dakika pişirin.
-Dondurmayla servis edin.

15 Mayıs 2012

Bir Türlü Kıvamı Tutturulamayan Cafe de Paris Soslu Muhteşem Bir Antrikot Spesiyali


Malzemeler:

-400 gram antrikot ( 200'er gramlık 2 parça)
- 100 gram tereyağı
-100 gram krema
-30 gram rokfor peyniri
- 1 gram köri
- 1 gram zerdeçal
-4 dal dereotu
-5 ml soya sosu
-5 ml worcestershire sosu
-10 ml et suyu
-1 gram kimyon
-2 diş sarmısak
-10 gram hardal
- Tuz-karabiber
-Zeytinyağı

Hazırlanışı:
-Bonfileleri tuz, karabiber ile lezzetlendirin.
- Isıtılmış tavada etleri az zeytinyağı ile önlü arkalı mühürleyin.
-Sarmısağı soyup ezin. Dereotunu ince ince kıyın.
-Kremayı toz baharatlar, soya sos, worcestershire sos, et suyu, sarmısak ve hardalla kaynatın.
-Krema kısık ateşteyken içine tereyağını atıp karıştırarak yedirin.
-Rokfor peynirini ilave edin. Baharatları ekleyin. Son olarak maydanoz, dereotunu ekleyip, eti sosla servis edin

13 Mayıs 2012

Tüm Özel Annelerin Anneler Günü Kutlu Olsun




Eveeeet, her Anneler Günü'nde olduğu gibi canımız kadar sevdiğimiz annelerimizi mutlu etme çırpınışlarımız sabah saati itibariyle başladı. Eğer henüz bir program yapmadıysanız o zaman size güzel bir önerimiz olacak. Elinizi çabuk tutmanızda fayda var.


The House Hotel Bosphorus’tan Annenize Layık Brunch Keyfi


The House Hotel Bosphorus’un ünlü şefi Arzu Öztürk, Anneler Günü şerefine anneler için tüm hünerlerini sergiliyor. 13 Mayıs Pazar günü gerçekleşecek brunch’ın, Monica Bellucci’nin özel tarifini de içeren zengin mönüsü ile bu Anneler Günü’nü unutulmaz kılmak sizin elinizde…Ortaköy’de bulunan Simon Kalfa binasında, 2011 Mayıs ayında kapılarını açan, The House Hotel ailesinin üçüncü üyesi The House Hotel Bosphorus, açıldığı günden bu yana Ricky Martin, Monica Bellucci, Kevin Spacey, Matt Dillon gibi yıldızları ağırlayarak büyük beğeni topladı. The House Hotel Bosphorus son olarak, dünyanın en prestijli seyahat dergilerinden Conde Nast Traveller’ın her sene yayınladığı ‘The Hot List 2012’ ye Türkiye’den seçilen iki otelden biri olma başarısını gösterdi. Autoban’ın titiz çalışmasıyla dönemin klasik izlerini taşıyan, rahat, modern ve lüks bir stili, eşi benzeri bulunmayan boğaz atmosferiyle birleştiren The House Hotel Bosphorus, bu Anneler Günü’nde annenizle unutulmaz bir deneyim paylaşabilmeniz için çok özel bir brunch planladı. Otelin deneyimli şefi Arzu Öztürk’ün özenle hazırladığı Anneler Günü brunch menüsünde yok yok.



Öztürk’ün çok özel tariflerini annelerin beğenisine sunacağı brunch’ınız mimoza kokteyl ikramıyla başlayacak, boğazın nefes kesici manzarası The House Hotel Bosphorus’un eşsiz lezzetleri ile birleşerek bu Anneler Günü’nü unutulmaz kılacak. Monica Bellucci’nin The House Hotel Bosphorus’ta kaldığı sürede şef Arzu Öztürk ile tarifini bizzat paylaştığı zeytinyağlı rezene de bu özel günün sürprizleri arasında. Annenizi günlük rutininden koparıp ona rüya gibi bir gün yaşatmak istiyorsanız, rezervasyon için hemen The House Hotel Bosphorus’u arayın. Anneler Günü brunch’ının ücreti kişi başı 75 TL.
Tel:  +90 (212) 327 77 87



12 Mayıs 2012

Risotto Tutkunlarına Özel Porçini Mantarlı Risotto:)






Malzemeler

-200 gr pirinç
-1/2 adet minik küpler halinde kesilmiş kuru soğan
- 1 litre tavuk suyu
- 100 ml beyaz şarap
-70 gram porçini mantarı
-30 gram rendelenmiş parmesan
-40 gram tereyağı
-Tuz-karabiber-zeytinyağı

Hazırlanışı

-Soğanı bir tencerede zeytinyağı ile hafifçe pembeleştirin.
-Daha sonra küçük küçük kestiğiniz mantarları ilave edin.
-Mantarlar suyunu çektikten sonra pirinci ilave edin. Pirinçlerin rengi şeffaflaşınca beyaz şarabı ekleyip çektirin.
-Kepçe kepçe sıcak tavuk suyundan ekleyip karıştırmaya devam edin.
-Risotta kremamsı bir kıvama gelip pirinçler de orta sertlikte olduğunda risottoyu ateşten alın.
-Risottonun içine 40 gram tereyağı ekleyip hızlı hızlı karıştırın.
-Parmesan ekleyip tekrar karıştırın.
-Tuz-karabiber ile lezzetlendirip servis edin.

10 Mayıs 2012

Yüzde 100 Tutan Tavuklu Sezar Salatası Deneyin Pişman Olmayacaksınız



Malzemeler

-3 dilim tost ekmeği
-250 gram marul
- 1 gram toz kırmızı biber
-2 adet tavuk göğsü
- 10 gram ançüez
- 5 ml balzamik sirke
-1 adet yumurta sarısı
-10 ml elma sirkesi
- 1 diş sarmısak
-10 gram dijon hardalı
-tuz-karabiber
-zeytinyağı
-Parmesan peyniri rendesi

Hazırlanışı

-Tost ekmeklerinin her iki tarafını tuz ve karabiberle tatlandırdıktan sonra kızgın tavada önlü arkalı pişirin. Bir diş sarmısağı kızarmış ekmeklere sürtün. Sonra küpler halinde kesin.
-Tavuk göğüslerini ince filetolar halinde kesin, baharatla tatlandırın ve kızgın tavada önlü arkalı kızartın.
-Bir kap içinde yumurta sarısı ve hardalı çırpın. İçine elma sirkesi, balsamik sirke, ançüez ve zeytinyağı ekleyin. Parmesan peyniri rendesi ile lezzetlendirin.
- Marulları iri iri kıyın, tavuk ve sosla harmanlayın.

5 Mayıs 2012

Casita'nın Margarinli Domates Sosu, Feraye Mantısını Mahvetmiş



Geçenlerde Burçin ile buluşup minik Ege'yi de alıp Bağdat Caddesi'ndeki Casita'ya gittik. Buranın önce kızartılıp sonrasında fırınlanan Feraye mantısı gerçekten güzeldir. Daha doğrusu güzeldi demek zorundayım. Bu defa yediğimiz mantılar pek bir yavandı. Domates sosuna, sarmısağa ve yoğurda rağmen lezzetlenmedi gitti mantı. Tuzsuzdu. Tuz koyup durdum,  kıvamı tutturamadım bir türlü. Acılı şeytan Feraye istedim bal gibi geldi. Domates sosunun normalde tereyağla yapılması gerekmez mi?  Ya da o gün bize mi margarin denk geldi? Buram buram margarin tadı vardı. Yedikten sonra da derhal midem kaynadı.  16 TL verdiğimiz Feraye mantısı bizi hiç memnun etmedi. Lütfen domates sosunu margarin kullanmadan, tereyağ ile hazırlayın. Margarin, mantının tadını gerçekten bozuyor.

4 Mayıs 2012

Bağdat Caddesi'nde 2 Kişi 23 TL'ye Kahvaltı Keyfi




Bağdat Caddesi hafta içi ne kadar boş ne kadar güzel oluyor Allah'ım.  Artur'dan arkadaşım İlkay ile güzel bir kahvaltı etmek istedik. Caddede turlarken gözümüz Cafe Palacio'nun vitrinindeki "Sınırsız Çay, Kahvaltı 14 TL" yazısına ilişti. Denemek için girdik. Sonuçtan gayet memnun kaldık. Bir kahvaltı tabağı ve bir omlet yetti de arttı bize. Çayları da tavşan kanı... Gayet lezzetli bir kombinasyon. Çilek reçeli, bal-tereyağı, sarelle, vişne reçeli, sucuk, salam, domates, biber, salatalık, muska böreği, yumurta, yeşil zeytin, siyah zeytin, beyaz peynir, kaşar ve tulum peynirinden oluşan kahvaltı tabağı oldukça doyurucuydu. Mantarlı omletin mantarları biraz daha küçük olsaydı daha güzel olabilirdi. Bir kahvaltı tabağı ve omlete 23 TL verip çıktık 2 kişi. Çılgınca da çay içtik. Küçük beyaz baget ekmekler de hayli lezzetliydi. Denemenizde fayda var.

2 Mayıs 2012

James Stocks Müdavimi Olmamak Elde Değil



Kayra Restoran Haftası etkinliğine katılan ünlü şef James Stocks geçtiğimiz günlerde Bebek Chilai Restoran'da özel bir mönü konsepti hazırlamıştı. Mönünün çılgınca lezzetli olduğunu söylemeden edemeyeceğim.  Her spesiyale Kayra Vintage serisinden bir şarap eşlik etti. Tuzda pişirilmiş ve füme ricotta ile doldurulmuş pancar, yengeç bonbonları ile garnitürlendirilmiş Belçika tarağı ile başlayan lezzet şöleni  trüflü yumurta sarısı ile hazırlanmış ravyoli, kaz ciğeri ve kara trüf mantarı yontukları ile devam etti. Hafif sotelenmiş ıspanak ve vanilya köpüklü yaban mantarı eşliğinde kalamar mürekkepli el yapımı tagliatelle'nin ardından taze kuşkonmaz, sarımsak, darı, karabuğdaylı enginar dokusu eşliğinde kimyonlu greyvisi ile kuzu filetosu geldi.
Tatlı olarak ise yıldız anason karamelinde roti edilmiş kaneloni, beyaz biberli ve zencefille poşe edilmiş ananas küpleri tartarı, liçi sorbesi, sıcak misket limonlu donut ve fesleğen sunuldu.

Sonuç....

O gece sonunda temiz 1 kilo aldım. Ama inanın hiç pişman değilim.

1 Mayıs 2012

Maria'nın Bahçesi'nde Deniz Mahsüllü Makarna Yeme Hayaline Tutundum



Liseden can dostum Sinem ve ailesi doğum günüm için beni Maria'nın Bahçesi'ne kahvaltıya götürdü. Maltepe sahildeki bu şirin ve güzel yer ile ilgili ortak yorumumuz mekanın kahvaltıdan ziyade öğle ve akşam yemekleri için ideal bir yer olduğu. Serpme kahvaltı vardı. Fakat bizi en çok mutlu eden  peynir ve dereotlu muska böreği oldu. Öğle yemeğine gelen kişilerin servislerini görünce valla da billa da çılgınca yutkunduk. Ağırlıklı deniz mahsülleri var ama et spesiyallleri de oldukça iştah açıcı. Deniz mahsüllü makarnasına kelimenin tam anlamıyla vurulduk. Yan yan masaları dikizlerken deniz börülcesi salatasıyla ızgara levrek geldi. Çılgın bir ambiyans olduğunu söylemeden edemeyeceğim. Sinem'e de söyledim. Maria'nın bahçesine bir kez daha geleceğiz. Ve bu kez deniz mahsullü makarna yiyeceğiz. Makarnanın kokusu hâlâ burnumdaaaa....

30 Nisan 2012

Bağdat Caddesi Zamane Kahvesi'ne Bir Daha Da Gitmem


Valla şu an şoktayım. Nişantaşı'ndaki Zamane Kahvesi ne kadar güzeldi. Her şey ne kadar lezzetliydi. Semt değiştirmek bu kadar mı etkili oluyor anlamadım gitti. Liseden kızlarla Bağdat Caddesi'ndeki Zamane Kahvesi'ne gittik. Birimiz lavaş tost yedi. İçinde ne tarz bir et olduğunu anlayamadık. Ben füme dil dedim sonra garsona sorduk. O da ince dilimlenmiş antrikot dedi. Peki o garip koku neydi?
Birimiz ızgara Anadolu dürüm yedi. Aynı spastik koku bu kez de dürümden yayılıyordu buram buram. Etleri aldıkları kasapta mı iş yok nedir anlamadım. Ortaya aperatif olsun diye kıtır mantı söyledik. O da tam bir hayal kırıklığı oldu bizim için. İki kişi somon söyledi. Allahım o somonun yaydığı garip kokuyu size tarif edebilmemin imkanı yok. Kızların hiçbiri tabağındaki yemeği bitiremedi.  Ben hariç...Mönüyü yarım saat inceleyip, en isabetli kararı vererek gevrek tavuk pane söylediğim için çok mutluyum. Bir tek ben adam gibi bir şey yiyebildim.
Gecenin ilerleyen saatlerine doğru, yani 22.30 civarı gözümüz pasta köşesine ilişti. Orada iki tane çilekli milföy pastası vardı. Garsona çilekli milföy istiyoruz dedik. "Hanımefendi onlar rezerve" dedi. Haydiiii, al sana bir dumur daha. Gece 22.30 olmuş, mekan bir-iki saate kapanacak. Kim gelip yiyecek bu rezerve milföyleri? İnler, cinler, periler mi? Doğrusunu söylesene be kardeşim. Taze değil de, tavsiye etmiyorum de. Bir şeyler söyle ama rezerve deme. Sonuç ne olursa olsun tatlılar rezerve de olsa bayatlamş da olsa onları müşterilerin gözüne gözüne soktuğun açık bir dolapta sergileme.

Pes diyorum. Başka da bir şey demiyorum.

18 Nisan 2012

Bistro 33'ün Et Spesiyalleri Şahane



Dün  üniversiteden arkadaşım Zeynep ile buluşup Erenköy Afrodit'in sokağındaki Bistro 33'e gittik ve muhteşem bir akşam yemeği yedik. Porsiyonlar çılgınca büyük. Canımız et yemeği istediği için sebze yatağında fırında antrikot söyledik. Ve paylaşarak yedik. Fazlasıyla yetti. Aksi takdirde tek kişi neredeyse 450 gram et yemiş olacaktı. Tam bir çılgınlık. Etin çok fazla pişmiş olmasını söylemeyi unuttuğumuz için et önce pembe pembe geldi ama sonrasında tam istediğimiz kıvama ulaştı. Bistro 33'ün et yemekleri gerçekten çok güzel. Pizzalarının da çılgın olduğunu biliyorum. Ama mekanın en güzel yanı, gecenin ilerleyen saatlerinde pub'a dönüşmesi... Bağdat Caddesi'nde bu tarz bir mekan olması gerçekten çok güzel. 30 yaş üzeri kitleye hitap eden yerler gerçekten yok denecek kadar az... Güzel bir akşam geçirmek istiyorsanız; to do list'inize Bistro 33'ü mutlaka ekleyin. Ataşehir Palladium'daki Bistro 33'ü de fırsat bulunca denemeyi ihmal etmeyin.

17 Nisan 2012

Baharı Frambuazlı Macaron İle Renklendirin

Birbirinden seçkin ve pratik tatlı karışımlarının yaratıcısı Carte d’Or Tatlı Serisi, 2012 baharını pembe bir sürprizle karşılıyor. Carte d’Or Macaron, frambuaz tadıyla bu bahar tüm mutfakları pembeye boyayacak. Tatlı Karışımları kategorisindeki çeşitleriyle birbirinden farklı deneyimler sunan Carte d’Or Tatlı Serisi, bu bahar Fransızların ünlü tadı Macaron’un frambuazlı alternatifiyle mutfaklarınıza giriyor. Pratik karışımlarıyla tatlı severleri evlerinde yaratabilecekleri birbirinden değişik ve benzersiz tatlarla buluşturan Carte d’Or Tatlı Serisi, hem göze hem de damaklara hitap eden Frambuazlı Macaron’la bahar mutfaklarının en seçkin ve özel tadı olmaya aday. Kendine has bir lezzeti olan Carte d’Or Frambuazlı Macaron, yoğun frambuaz tadı ve çekici rengiyle hafif tatlar arayanlar için güzel ve bahara uygun bir tatlı alternatifi olacak.


16 Nisan 2012

Dondurma Bilimsel Olarak Mutlu Ediyor!


Dondurmanın mutlulukla ilişkisini uzun yıllardır gerçekleştirdiği bilimsel çalışmalarla da somutlaştıran Algida’nın Ar-Ge Yöneticisi Dr. Joy Wilkinson mutlu olmanın neden önemli olduğunu anlattı. Dr. Wilkinson, mutluluğun olumlu etkilerinden söz ederken, “Mutlu insanlar daha tatmin edici sosyal ilişkiler kurarlar. Daha yaratıcıdırlar, daha kolay çözüm bulurlar” dedi.  Türkiye pazarına girdiği 1990 yılından itibaren milyonlarca insanla mutluluğu paylaşan Algida, dondurmayla mutluluk arasındaki bilimsel ilişkiyi anlattı. Algida Ar-Ge Yöneticisi Dr. Joy Wilkinson, Londra Psikiyatri Enstitüsü ve Amsterdam Üniversitesi’nde yapılan nörolojik araştırmalarla dondurma yemenin insanı mutlu ettiğinin ortaya konulduğunu belirterek “Peki dondurmanın insanı mutlu etmesi neden önemli? Çünkü mutlu insanlar daha tatmin edici sosyal ilişkiler kurarlar. Daha yaratıcıdırlar, daha kolay çözüm bulurlar. İnsanlar pozitif tavrı olan kişilerle arkadaş olmak ve onlara duygusal destek sağlamak konusunda daha isteklidirler. Özetle, mutluluk çok önemlidir. Çalışmalarımız dondurmanın mutluluk verdiğini gösteriyor” diye konuştu.

Laboratuvar çalışmaları mutluluğa işaret ediyor

Araştırmaların insanların yüzünü gülümseten yiyecek olduğunu ortaya koyduğunu söyleyen Wilkinson, Amsterdam Üniversitesi’nde dondurmanın gülümsettiğini gösteren ekibin Mona Lisa’nın gerçekten gülümsediğini kanıtlayan ekip olduğunu belirtti. Wilkinson, bu ekibin Unilever için 300 katılımcının yüz ifadelerini analiz ettiklerini açıklayarak şöyle konuştu: “Katılımcılar, aralarında dondurmanın da olduğu farklı yiyecekleri tüketirlerken, yüzlerindeki ifadeler duygu tespit eden özel bir bilgisayar yazılımıyla izlendi ve hangi yiyeceklerin daha çok mutlu ettiği tespit edildi. Katılımcıların %64’ünün yüzünde dondurma yerken mutlu bir ifade oluştu.”
Londra Psikiyatri Üniversitesi’nde yapılan Fonksiyonel Manyetik Rezonans Görüntüleme testlerinin de dondurmanın beyinde yer alan haz bölgesini uyardığını ve bunun dondurmanın mutlu ettiğinin bir başka göstergesi olduğunu dile getiren Wilkinson, “Dondurmanın insanı mutlu etmesini önemsiyoruz, çünkü mutluluk önemli bir kavram. Mutlu insanların güçlü sosyal bağları vardır. Bu da, mutlu evliliklere, tatmin edici ikili ilişkilere ve yüksek iş performansına olanak verir. Ayrıca mutlu insanların toplumsal duyarlılıkları da daha fazladır” dedi.

15 Nisan 2012

Komşufırın'dan Elmalı Kek


Gerçek elmanın lezzeti, tarçın ve cevizle birleşti: Komşufırın Elmalı Kek raflarda yerini aldı. Komşufırın’ın lezzetli kek serisi, elmalı kekle birlikte zenginleşti. Gerçek elmanın yanı sıra tarçın, ceviz kullanılarak pişirilen elmalı kek, pudra şekeri ile lezizleşti. Komşufırın’ın özel elmalı keki; Zebra kek, vişneli-çikolatalı kek, havuçlu kek ve çikolatalı kek gibi günün her saatinde keyif sunuyor. İçindeki ekşi elma ile bu ferah tat, bahar günlerinin ideal lezzeti olacak.

14 Nisan 2012

Bir Martının Kanatlarından İSTANBUL’u Seyretmek



Şairlere ilham kaynağı olmuş Mihrabat Korusu adeta İstanbul’un temiz hava deposu. Hafta sonu tüm aileyle birlikte, hafta içi ise İstanbul’un günlük temposundan uzaklaştıran iş stresine mola verdiren huzurlu bir mekan. İstanbul’un gizli kalmış cennetlerinden Mihrabat Korusu bahar için hazırlıklarını tamamladı. Fatih Sultan Mehmet ve Boğaziçi Köprülerinin bir arada göründüğü eşsiz bir panoramik manzaraya hakim olan Kanlıca sırtlarındaki Mihrabat Korusu, yeşillikler içindeki kafe ve restoranıyla ziyaretçilerinin temiz hava özlemini gideriyor. Kafe, nargile evi, restoran, yürüyüş yolları, özel davet alanları, amfi tiyatro ve sosyal faaliyet alanlarıyla hizmet veren koruda hafta sonu zengin açık büfeli brunch keyfi yapılabiliyor.

Bir martının kanatlarında öğle tatili molası

Hafta sonunun yanı sıra yoğun trafik ve iş temposundan bunalmış İstanbulluların da öğle tatillerinde, kapalı plazalardan çıkarak temiz havalı bir koru molası alabileceği Mihrabat’ta balıktan, kebaba tüm yemek çeşitleri de bulunuyor. Koru, İstanbul’un iş kalbi Maslak ve Levent güzergahına Fatih Sultan Mehmet Köprüsü üzerinden sadece 15 dk. mesafede bulunuyor. Mihrabat Korusu, Mart ayı sonuna kadar İstanbullulara çok özel bir fırsat sunuyor. Foursquare’de öğlen ve akşam yemeklerinde check-in yapan ziyaretçiler ilk tatlıları Mihrabat Korusu’nun ikramı olarak alabilecekler. Mihrabat Korusu’nun özellikle Facebook ve Twitter’daki takipçileri bu tür indirimler ve sürprizlerle her an karşılaşabilecek. Ünlü şairimiz Özdemir Asaf’ın “Olmak İsterdim” şiirinde bir martının kanatlarından İstanbul’u seyretmeye benzettiği Mihrabat Korusu’nun manzarası Sarıyer’den Beşiktaş’a kadar seyrine doyulmaz bir tat sunuyor.

13 Nisan 2012

Mövenpick'te Keyifli İş Yemekleri


Mövenpick Hotel Istanbul, öğle yemeği sırasında keyifli bir toplantı yapmak ya da iş yoğunluğuna leziz bir mola vermek isteyenler için en taze ve doğal malzemeler ve ev yapımı ürünler ile hazırlanan İtalyan mutfağının en seçkin örneklerini özel iş yemeği menüsünde bir araya getiriyor. Yetenekli İtalyan Başaşçı Giovanni Terracciano ve ekibi, özenle oluşturdukları öğle yemeği menüleriyle her hafta farklı lezzet deneyimleri vadediyor. Başlangıç, ana yemek ve tatlının yanı sıra bir meşrubatın da dahil olduğu üç aşamalı menüden seçiminizi yaparak haftanın gözde lezzetlerini tadabilirsiniz. Dilerseniz AzzuR Restaurant'ın 12 kişiye kadar olan gruplar için tasarlanmış özel salonunu herhangi bir ekstra ücret ödemeden ayırtarak eşsiz menünün tadını keyifli bir sohbet eşliğinde çıkarabilirsiniz.
Pazar günleri hariç, 12.00-15.00 saatleri arasında AzzuR Restaurant'ta sunulan öğle yemeği menüsü kişi başı 48 TL. 1 kadeh yerli şarabın dahil olduğu menü ise kişi başı 58 TL.

12 Nisan 2012

Kadeh Kadeh DLC


DLC Grenache gibi gizemli, sürpriz dolu ve eğlenceli misiniz? DLC Cabernet Sauvignon gibi lider ve karizmatik mi? Yoksa maceracı, asi ve renkli DLC Shiraz mı sizi tanımlıyor? Belki de yaratıcı, stil sahibi DLC Moskado tam olarak sizi anlatıyor… Doluca, 9 farklı şarabı ile 9 farklı karaktere hitap eden DLC serisini 25 Nisan-13 Mayıs tarihlerinde kadeh kadeh beğeninize sunuyor. ‘Kadeh Kadeh DLC’ etkinliği oldukça keyfili bir aktivite… http://www.kadehkadehdlc.com/ Doluca’nın büyük ilgi gören ‘Kadeh Kadeh DLC’ etkinliği, “DLC ile hayat bir başka aksın” diyen şarap tutkunları için bu yıl 5’inci kez gerçekleşiyor. 25 Nisan-13 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek etkinlikle, damağınızda yer edecek, hayatınıza tat katacak. DLC lezzetleri, Türkiye’nin 7 büyük kentinin 150’ye yakın popüler mekanında, kadehi 8 TL’den beğeninize sunulacak. Doluca, ‘Kadeh Kadeh DLC’ etkinliği ile kendi damağına uygun üzümü bulmak isteyen şarap severlere, kendilerini keşfetme fırsatı sunacak. DLC serisinin karakterleri de etkinlik boyunca bu keşfe sürprizleri ile eşlik edecek. Üç hafta sürecek ‘Kadeh Kadeh DLC’ etkinliğinde, 9 farklı karakteri yansıtan 9 farklı şarabı, kadeh kadeh tatma şansına sahip olacak ve DLC karakterleri ile sizi anlatan, karakterinizi yansıtan üzümleri keşfederek damak tadınıza uygun şarabı bulacaksınız. Doluca, etkinlik boyunca www.kadehkadehdlc.com sitesi ile şarap tutkunlarına özel bir oyun da sunacak. Yaratıcılığınızı ve beğeninizi sergileyeceğiniz, keşiflerinizle şarapseverleri şaşırtacağınız bu oyunda DLC sürprizler sizi bekliyor!

DLC Shiraz

Dünyada, koyu renkli, tanenli, güçlü ve meyvemsi kırmızı şarapları ile tanınan Shiraz üzümü, gövdeli ve meyvemsi yapısı ile asi, maceracı, dışa dönük ve renkli şarapseverlere hitap ediyor. Denizli bölgesinden hasat edilen ve kökeni İran’ın Şiraz kenti olan Shiraz üzümünden yapılan DLC Shiraz, mürdüm eriği, ahududu ve baharat aromalarını çağrıştırıyor.


DLC Kalecik Karası

Enerjik, havalı ve seçici şarapseverlerin tercihi Kalecik Karası, DLC Serisi’nin en aromatik şarabı. İncir, gül, çilek lezzetlerini ve kokularını çağrıştıran; kolay içimli ve akıcı DLC Kalecik Karası, Anadolu kökenli en gözde kırmızı üzümlerden biri olan ve genellikle Ankara Kızılırmak çevresinde yetiştirilen Kalecik Karası üzümünden üretiliyor.


DLC Cabernet Sauvignon-Merlot

Lider, karizmatik, soylu ve dominant bir üzüm olan Cabernet Sauvignon ile masum, duygusal, romantik ve anlayışlı bir karaktere sahip Merlot’nun muhteşem uyumunu yansıtan DLC Cabernet Sauvignon-Merlot, Seri’nin en gövdeli ve dolgun yapıdaki şarabı. Meyvemsi ve dengeli yapısıyla vanilya, karabiber, ahududu, dağ çileği ve badem aromalarını çağrıştıran DLC Cabernet Sauvignon-Merlot, “kırmızıların kralı” olarak tanımlanan Cabernet Sauvignon üzümünün güçlü, tanenli ve gövdeli yapısı ile meyvemsi, yumuşak ve rahat içimli Merlot üzümünü buluşturuyor.


DLC Boğazkere

Ağır, oturaklı ve mücadeleci şarapseverlerin tercihi DLC Boğazkere, kuru erik, pestil ve olgun vişne aromalarını çağrıştırıyor. Güçlü, gövdeli, tanenli Diyarbakır yöresinin Boğazkere’si ile daha az tanenli, meyvemsi Denizli bölgesinin Boğazkere üzümlerinin harmanından elde edilen bu lezzetli şarap, canlı yapısı ve zengin lezzetleri ile güçlü, meyvemsi ve damakta kalıcı bir tada sahip.



DLC Öküzgözü

Sıcakkanlı, her ortama uyum sağlayan, canlı ve neşeli şarapseverlere hitap eden DLC Öküzgözü, olgun vişne, yaban mersini, pekmez ve karamel aromalarını çağrıştıran ve her ortamda keyif alınarak içilebilen dolgun yapılı bir şarap. İsmini gri-mavi renkteki iri tanelerinden alan Öküzgözü üzümünün kendine özgü aroması, canlı, meyvemsi karakteri DLC Öküzgözü’nde güçlü bir şekilde fark ediliyor.



DLC Sultaniye-Emir

Esprili, her zaman pozitif ve cazibeli bir yapıyı temsil eden Sultaniye üzümü ve kendine güveni tam, hırslı, kararlı ve güçlü yapıdaki Emir üzümünün uyumlu birleşimi DLC Sultaniye- Emir, aromatik, canlı ve akıcı sek bir şarap. DLC Serisi’nin en kolay içimli, canlı ve akıcı şarabı olan, yeşil elma ve mandalina aromalarını çağrıştıran DLC Sultaniye-Emir, hoş kokusunu Denizli yöresinin meyvemsi ancak mayhoş Sultaniye üzümünden, damakta kalıcı yapısını Kapadokya yöresinin güçlü ve diri şaraplar veren Emir üzümünden alıyor.



DLC Narince

Asil, hayattan zevk alan, cömert ve sofistike şarapseverlerin tercihi DLC Narince, aromatik, güçlü, akıcı ve canlı bir yapısıyla damaklarda sizi keyifli bir lezzet keşfine davet ediyor. Tokat yöresinde yetiştirilen ülkemizin en kaliteli yöresel üzüm türlerinden biri olan Narince üzümünün özgün aromatik lezzetlerinin canlı ve belirgin gücünün yansıtıldığı DLC Narince, serinletici bir yapıya sahip. Floral ve meyvemsi kokuların dikkat çektiği DLC Narince’de fulya çiçeği, yasemin, greyfurt ve portakal aromaları burunda ön planda hissediliyor.



Moskado

Yaratıcı, farklı, stil sahibi ve özgün bir karaktere sahip şarap tutkunlarına hitap eden, aromatik, canlı, serinletici Moskado, halk arasında misket olarak bilinen Ege Bölgesi’nin “muscat” cinsi üzümden elde ediliyor. Misket üzümüne özgü canlı, meyvemsi karakteri tüm zenginliğiyle yansıtan dömisek bir şarap olan Moskado, portakal çiçeği, papatya, greyfurt ve kavun aromalarını çağrıştırıyor.



Grenache

Gizemli, sürpriz dolu, kışkırtıcı ve eğlenceli şarapseverlerin tercihi Grenache, yumuşak içimi ve meyvemsi özellikleri ile ön plana çıkıyor. Doluca’nın Saroz yöresindeki bağlarında yetiştirilen Grenache üzümünün floral aromaları ve tatlımsı lezzetleri, oldukça nazik olarak uygulanan şarap işleme metoduyla Grenache şarabına aktarılıyor.

11 Nisan 2012

Pidenin Ustası Bafra Pide…


1960’lı yıllarda mesleğe ilk adımlarını atan Coşkun Kuru’nun 1981’de İstanbul’a gelerek Kızıltoprak’ta kurduğu pide fırını bugün genişleyerek zincir restoranlar haline geldi. Bafra markasının tescilini alan ilk ve tek firma Coşkun Usta’nın Bafra Pide’si , orjinaline sadık kalarak gerçek Bafra Pidesini Türkiye’ye ve dünyaya tanıtıyor. Günümüzde başta Amerika olmak üzere İngiltere, Almanya, Fransa gibi ülkelerden bayilik teklifleri alıyor. Basında gurmeler tarafından Türkiye’nin en iyi pidecisi seçilen Bafra Pide Karadeniz Bölgesi’nden gelen yöresel malzemelerle, odun ateşinde, taş fırında pişiriliyor. Malzemelerdeki yağ oranı ise oldukça düşük. Pidenin hamuru özel mayalama teknikleriyle yapıldığından oldukça hafif. Peynirlisinden kıymalısına, pastırmalısına, patlıcanlısına hatta kabaklısına kadar aklınıza gelebilecek her türlü malzemenin hamurla uyumuyla ortaya çıkan, açığından kapalısına, kepeklisine bir lezzet şöleni, pizzanın kıyasıya rakibi, Türk mutfağının vazgeçilmez tadı Bafra Pide. Pide keyfinin yaşanıldığı en eski adreslerden biri olan Bafra Pide, İstanbul’da her semte pide servisi yapıyor. Kızıltoprak’ta ilk şubesini açan Bafra Pide Kozyatağı ve Esentepe’de açtığı şubeleriyle İstanbul’luları pideye doyuruyor. 50 yıldır bu işe gönül veren Bafra Pide ünlülerin ve gurmelerin uğrak yerlerinden biri. Bafra Pide’nin ünlü müdavimleri arasında Aziz Yıldırım, Cüneyt Arkın, Fatih Terim, İbrahim Kutluay, İlhan Şeşen, Kadir İnanır, Ali Kırca, Rıdvan Dilmen ve Volkan Konak gibi spor ve sanat camiasından pek çok isim bulunuyor. İnternet ortamında fırsat sitelerinde, restoran sayısı başına en çok sipariş alan mekanlardan olma özelliği ile de lider konumda olan Bafra Pide, 2012 yılında sosyal projelere de imzasını atarak büyümeye devam ediyor.

Bafra Pide Kızıltoprak / Hasan Amir Sokak No: 21 / 0216 349 49 99

Bafra Pide Kozyatağı / Sarıkanarya Sokak No: 17 / 0216 464 65 65

Bafra Pide Esentepe / Kasap Sokak No: 18 / 0212 216 12 12

http://http://www.bafrapide.com/ / www.facebook.com/bafrapide / http://twitter.com/bafrapide



10 Nisan 2012

Yepyeni Bir Kariyer Sizi Bekliyor


MSA, ŞEF ADAYLARINI “TANIŞMA GÜNÜ”NDE BULUŞTURUYOR!

MEB onaylı, Dünyanın her yerinde geçerli uluslararası City&Guilds diploması sunan tek profesyonel aşçılık okulu Mutfak Sanatları Akademisi (MSA), hakkında detaylı bilgi almak isteyen tüm öğrenci adayları ve aileleri için 15 Nisan Pazar saat 10.00-16.00 arasında tanışma günü düzenliyor.

Dünya Şefler Birliği (WACS) tarafından ödüllendirilmiş üstün profesyonel eğitim kalitesi, Amerika’da sağladığı maaşlı staj imkanı, uluslararası geçerli City&Guilds diploması ve MEB onaylı sertifikasıyla sadece Türkiye’nin değil dünyanın önde gelen işletmelerine nitelikli, eğitimli şefler yetiştiren MSA, mutfağı bir kariyer olarak seçen adaylara hakkında detaylı bilgi vermek ve okulu tanıtmak amaçlı düzenlediği tanışma gününde buluşturuyor.

Deneyimli MSA eğitmen şeflerinin eğitimleri, fırsatları ve okulu anlatacağı tanışma günü, 15 Nisan Pazar saat 10.00’da başlayıp 16.00’da sona erecek. Mutfakta profesyonel bir eğitim hakkında bilgi almak isteyenler için özel olarak düzenlenen etkinlik her saat başı 45’er dakikalık sunumlar şeklinde gerçekleşecek.

Programlarla ilgili ayrıntılı bilgiler www.msa.com.tr ; http://www.facebook.com//mutfaksanatlariakademisi adresinden veya

0212 290 35 50 / 444 9 MSA numaralı telefondan temin edilebilir.

Cadde'nin Gözdesi Babbo...



Bağdat Caddesi’nin yeni adresi Babbo, Çiftehavuzlar’da kapılarını açtı. Yemyeşil bahçesiyle sizi karşılayan, barı ve restoranıyla içinizi ısıtan Babbo, Anadolu Yakası’nda nadir bulunan bir atmosfere sahip. Odun ateşinde pişen leziz pizza, el yapımı taze makarna, sağlıklı ve doyurucu salatalar, karafta ekonomik sofra şarabı, Babbo’da bulabileceğiniz çok sayıda güzellikten birkaçı. 40 kişilik mekan, arzu edenlere mini bir kütüphanenin de olduğu salonda vakit geçirme imkanı sunuyor. Arzu edenler barda şarap ya da biralarını yudumluyor. Ağaçlar arasında oturmak isteyenler ise şirin bahçedeki masalara kuruluyor. Güzel müzikler bu esnada size eşlik ediyor. Bir de mekanın uğuru sayılan kontrbas var. Yakında başlayacak canlı müzik etkinliklerinin yıldızı da bu kontrbas olacak. İtalyanca’da (çocuk diliyle) ‘baba’ anlamına gelen Babbo, uzun yıllardır dostluklarını sürdüren ve her ikisi de baba olmaya hazırlanan iki kişinin kafa kafaya vermesiyle hayata geçti. Mekanın sahibi Erkin Peprek, hem müzisyen, hem ödüllü kısa film Kapitalistanbul’un yönetmeni, hem de tasarım hediyelik eşya şirketi Kreaktif’in kurucusu. Yıllardır hayalini kurduğu bu mekanı gerçeğe dönüştürmek için uzun yıllar Londra’da ve İstanbul’da mesleğini sürdüren işletmeci dostu Kaan Ergiri ile bir araya geldi.

Babbo Pizza Bar

Adres: Bağdat Caddesi, No: 204, Çiftehavuzlar

Tel: +90 216 411 04 08

www.babbo.com.tr

info@babbo.com.tr

9 Nisan 2012

Anneler Günü'ne Özel


Hep anneniz mi size ziyafet çekecek? Bu sefer sıra sizde! Anneler Günü’nde biricik annenizi hiç unutmayacağı bir lezzet yolculuğuna çıkarmak istiyorsanız, birlikte Go Mongo’ya gidebilirsiniz. Go Mongo, Anneler Günü ziyaretçilerine hem çikolata hediye ediyor hem de bu özel günün fotoğrafını çekerek annenizle geçirdiğiniz dakikaları ölümsüzleştiriyor. Polaroid makineyle çekilen ve kredi kartı büyüklüğündeki fotoğraf cep telefonunuzla çektiğiniz fotoğrafların aksine annenizin cüzdanına ya da salondaki büfenin üzerine yerleşebilecek. Üstelik bunun için baskıcının yollarına koyulmanıza da gerek yok. Go Mongo restoranları, yemeklerinin lezzeti ve konseptiyle misafirlerine Moğolistan’daki geleneksel ziyafetlerin doyumsuz tadını yaşatıyor. Kendi seçtiğiniz karışımı oluşturmanıza olanak tanıyan “Mongolian Barbeque – Moğol Barbeküsü” konseptinin Türkiye’deki ilk ve tek temsilcisi olan Go Mongo’da, açık büfede sergilenen et, sebze, noodle, sos ve baharat alternatiflerinden seçilen karışımlar özel bir sac üzerinde pişirilerek servis ediliyor. Tavuk, hindi, dana ve kuzu eti seçeneklerinin yanı sıra 25 çeşit sebze de açık büfede sunulan yiyecekler arasında yer alıyor. Değişik lezzetler oluşturmakta en büyük farkı yaratan 20 çeşit sostan seçilecek alternatiflerin karıştırılmasıyla oluşturulan ve “Mongolian Barbeque” usulü hazırlanan yemeklerde neredeyse sonsuz bir çeşitlilik yakalamak mümkün! Üstelik Go Mongo’nun yenilenen menüsüne Japon, Hint ve Tay mutfağına özgü seçkin lezzetler eklendi. Ananaslı Pilav, Kızarmış Muz ve daha neler neler… Bu menüde bir tek kuş sütü eksik; onu da Hindistan Cevizi Sütü çorbasıyla telafi edebilirsiniz! Go Mongo’nun yenilenen menüsünü annenizle birlikte keşfedebilirsiniz!

7 Nisan 2012

Türk yemekseverler Lahmacun ve Pizza Restoranlarını, Yabancılar ise Kebapçı ve Pizzacıları Zengin Ediyor




Yellow Medya’nın firma rehberi Yellow.com.tr’nin 2011 yılı geneli ve 2012 ilk çeyreğine ilişkin restoran arama verilerine göre Türk kullanıcılar internette en çok pizza ve lahmacun satan restoranların, yabancı kullanıcılar en çok kebapçıların ve pizzacıların iletişim bilgilerini arıyor. iPhone kullanıcılarının favorisi ise pizzacılar. Yerel arama alanında lider Yellow Medya, firma rehberi Yellow.com.tr’nin 2011 yılı geneli ve 2012 ilk çeyreğine bilgisayar ve mobil cihazlardan yapılan aramalara ilişkin restoran verilerini açıkladı. Yüzde 90’ı bilgisayarlardan, yüzde 10’u ise mobil cihazlardan elde edilen verilere göre, Türk kullanıcılar internette en çok pizza ve lahmacun satan restoranların, yabancı kullanıcılar ise en çok kebapçıların ve pizzacıların iletişim bilgilerini arıyor.

600 farklı kategori altında sınıflandırılmış 720 binin üzerinde tekil firma listelemesi ile Türkiye’nin en büyük firma rehberi olma özelliğini taşıyan Yellow.com.tr’de bugün itibariyle 30 binden fazla restoranın Türkçe ve İngilizce detaylı iletişim bilgileri yer alıyor. Geçtiğimiz yılın tamamında ve 2012’nin ilk çeyreğinde yellow.com.tr’ye bilgisayarlarından bağlanan kullanıcılarının yaptığı aramalara göre, sitede Türkçe olarak en çok aranan ilk yüz restoranın yaklaşık yüzde 70’ini pizza ve lahmacun satanlar oluşturdu. İngilizce dilinde yapılan aramalarda ise kullanıcıların yaklaşık yüzde 80’i kebapçıların ve pizzacıların iletişim bilgilerini aradı.

Mobil kullanıcıların tercihleri farklı

Toplam aramaların yüzde 10’unun oluşturan mobil kullanıcıların aradıkları mutfak türleri de bilgisayar kullanıcılarından daha farklı şekillendi. Yellow.com.tr’ye iPhone ile bağlanan kullanıcıların Türkçe’deki tercihleri yaklaşık yüzde 70’le yine lahmacun ve pizza restoranları olurken, İngilizce’de en çok arananlar yaklaşık yüzde 85’le pizzacılar oldu. iPad kullanıcıları ise Türkçe ve İngilizce’de en çok başta kebapçılar olmak üzere, Türk mutfağından örnekler sunan restoranları aradılar.

Restoranlara özel iPhone uygulaması

Yellow Medya restoranlara özel olarak geliştirilen iPhone uygulaması ‘Yellow Restoranım’ ile işletmelerin mobil kullanıcılara ulaşmasını son derece kolaylaştırıyor. İhtiyaç ve taleplerine özel olarak sadece birkaç hafta içinde geliştirilen uygulama ile restoranlar Türkiye’deki yüz binlerce iPhone kullanıcısına kolaylıkla ulaşabiliyorlar. Restoranın tüm detaylı bilgilerinin yer aldığı uygulama sayesinde kullanıcılar uygulama üzerinden rezervasyon yapabildikleri gibi, sipariş verebiliyor ve dilerlerse tek bir dokunuşla restorana telefon edebiliyorlar.

6 Nisan 2012

Köstebek Pasta Varan 2

Apple Pie gurusu Volkan, bu kez mutfağa girip Dr. Oetker'in Köstebek Pastası'nı yaptı. Her şey hazır nasıl olsa diye düşünmeyin... Kocalarınızı, sevgililerinizi, arkadaşlarınızı, ağabeylerinizi özendirin. Onları mutfağa girmeleri yönünde teşvik edin...


Erkeklerin mutfakta vakit geçirmesi aslında kadınlar için ne kadar büyük bir avantaj. Bugün Carte d'or'dan gelen macaron'ları da hemen hediye ettim Volkan'a... İşi çılgınlığa döken bu yetenekli arkadaşımız, geçtiğimiz haftalarda sandviç ekmeği de yaparak kendini aştı.



Ne diyelimmmm BRAVOOO
Yürü be Volkan... Kim Tutar Seni


Related Posts with Thumbnails