İlk olarak Cihangir’deki Olivia’dan başlamak istiyorum. Aslında bu Olivia’nın dördüncü şubesi, ilk üç şubesi Londra, Goettingen ve Hannover’de açılmış. Mekanın en alt katı bar, üst iki katı kafe ve bir de bahçesi var. Dekorasyonu oldukça sıcak, ahşap masalar ve kadife koltuklarla döşenmiş. Akşam yemekleri için de ideal bir mekan, hafif loş ışıkta yemeğinizi yemek ayrı bir keyfe dönüşüyor.
Olivia - Cihangir
Olivia, ev yapımı makarnaları ve özellikle Bahar ve benim favorimiz olan pizzaları ile tam anlamıyla gönüllerimize taht kurdu bundan aylar önce… Pizzaları çeşit çeşit, seçerken zorlanmamak elde değil. … ve bu tat, pizzanın üzerini kaplayan rokalarla öyle bir lezzetleniyor ki, paylaşma duygunuzu ortadan kaldırabiliyor bir süreliğine. Tadından, kokusundan herkes hoşlanmayabilir ama rokayla aranız iyiyse, gidin, bu pizzaları bol rokalı olarak deneyin ve kulaklarımızı çınlatın.
Tünele doğru giderken, Ada Müzik’i geçtikten sonra, sağ tarafta müdavimi olduğumuz başka bir mekan da Tramvay Cafe & Restaurant. İki katlı mekanda loca şeklinde oturma grupları ağırlıkta. Servis personelleri yıllardır neredeyse değişmedi, bu önemli bir detay. Servis hızlı, kaliteli, yemekler de oldukça lezzetli. Salatadan makarnaya, burgerden et yemeklerine kadar oldukça zengin bir menü yelpazesine sahip. Izgara soğan halkası eşliğindeki ızgara köftesi, makarnaları, panelenmiş krepleri bir harika.
Beyoğlu’nda gezip, alışveriş yaptıktan sonra, dinlenmek ve çay-kahve içmek için de tam bir keyif mekanı Tramvay. Kocaman camlı girişinde yer alan iki masadan biri sizinse eğer, gelip geçeni seyrederken, çayınızı yudumlamak insanın yorgunluğunu alıp, götürüyor…
Şahika (Teras) - Nevizade
Nevizade’nin köşe başı mekanı Şahika, sokağın en eskilerinden… Beş kattan oluşan mekanın her katı, misafirlerine farklı alternatifler sunuyor. Pub, meyhane, teras… Açık havada oturmak istiyorsanız, mekanın Nevizade sokağına taşmış sandalyelerinde oturup, keyif yapabileceğiniz gibi, eğer beş katı çıkma gücünü kendinizde bulursanız, sizi güzel bir terasla ödüllendiriyor Şahika…
İçki menüsü yiyecek menüsünden daha zengin olsa da, mekanda az ve öz yemek seçenekleri sunuluyor. Favorilerim ise Pamadori soslu köfte,köri soslu tavuk ve tavuk sarma . Servis tabağı şık bir restauranttaki gibi süslenerek getiriliyor önünüze. Köfteye eşlik eden zeytinyağı ile pişirilmiş tane tane dökülen pilavla birlikte, tüm tabağı silip süpürmeniz an meselesi.
Köri soslu tavuk, krema, köri, kuşüzümü ve ne olduğunu henüz çıkartamadığım ama muskat olmasından şüphelendiğim bir baharat ile tatlandırılarak hazırlıyorlar. Körili tavuğa da aynı leziz pilav ve elma dilim patates eşlik ediyor. Yanına mayonez ve acı sos da gelince, açık hava şenliği başlıyor...
Tavuk sarma, inceltilmiş göğüs etine jambon, ıspanak ve taze kaşar sarılarak hazırlanıyor. Oldukça hafif olan bu yemek, diyette olanlar için çok uygun bir alternatif. Yemeğin üstüne bir de tatlı lazım diyenlerdenseniz, ananas ile servis edilen kızarmış dondurmasını tavsiye ederim. Kısa süren bir mutluluk ama denemeye değer...
Adını Çerkez Mutfağı’nın spesiyal yemeğinden alan Fıccın Cafe&Restaurant, Beyoğlu’nun 12 seneyi aşkın süredir hizmet veren mekanlarından biri. Çerkez mutfağının lezzetlerini sunan mekanda, aynı zamanda kahvaltı ve beş çayı alternatifi de mevcut. Gelelim Fıccın’a… İki kat mayalı hamurun arasına tereyağı, soğan, et suyu ve baharatlarla lezzetlendirilmiş kıymalı bir karışım koyulup, fırında üzeri nar gibi kızarana kadar pişiriliyor ve üçgen koca dilimler halinde servis ediliyor. Yanında ayran da varsa, bu lezzet sizi alıp, Anadolu’nun diyarlarına götürüyor sanki… Mutlaka deneyin…
Beyoğlu aşığı biri olarak, mekanları ve sundukları lezzetleri paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. Kısacası ; devamı gelecek…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder